china - TNT Haber https://www.tnthaber.net En Son Haber, Güncel Haber Sat, 30 Aug 2025 10:10:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.9 https://www.tnthaber.net/wp-content/uploads/2025/02/cropped-favicon-32x32.jpg china - TNT Haber https://www.tnthaber.net 32 32 ABD, Koreli Teknoloji Devlerine Çin’de Yeni Kurallar Dayattı https://www.tnthaber.net/gundem/abd-koreli-teknoloji-devlerine-cinde-yeni-kurallar-dayatti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=abd-koreli-teknoloji-devlerine-cinde-yeni-kurallar-dayatti https://www.tnthaber.net/gundem/abd-koreli-teknoloji-devlerine-cinde-yeni-kurallar-dayatti/#respond Sat, 30 Aug 2025 10:10:23 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8713 ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), Çin’deki yabancı sermayeli yarı iletken fabrikaları için sağlanan “lisanssız ihracat” imkanını ortadan kaldırarak yürürlükteki ihracat kontrolündeki boşluğu kapattı. Bu adım, Samsung ve SK Hynix gibi dev üreticilerin faaliyetlerini kritik bir dönemde yeniden düzenlemelerini gerektirecek. Bu düzenleme, 29 Ağustos 2025 itibarıyla resmen ilan edildi ve şirketlere 120 […]

The post ABD, Koreli Teknoloji Devlerine Çin’de Yeni Kurallar Dayattı first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), Çin’deki yabancı sermayeli yarı iletken fabrikaları için sağlanan “lisanssız ihracat” imkanını ortadan kaldırarak yürürlükteki ihracat kontrolündeki boşluğu kapattı. Bu adım, Samsung ve SK Hynix gibi dev üreticilerin faaliyetlerini kritik bir dönemde yeniden düzenlemelerini gerektirecek. Bu düzenleme, 29 Ağustos 2025 itibarıyla resmen ilan edildi ve şirketlere 120 gün süre tanındı; bu süre içerisinde ihracat lisansı başvurusunda bulunmaları gerekiyor.

Bu karar, söz konusu çip üreticilerinin Çin’deki mevcut tesislerinin işletilmesine izin verilirken, yeni kapasite artırımı veya teknoloji yükseltimi gibi adımlar için ayrıcalıklı bir muafiyet uygulanmayacağını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum, halihazırdaki üretim modellerine devam edilebilme imkânı sunarken, inovasyon ve genişleme önündeki esnekliği ciddi şekilde kısıtlıyor.

BIS Müsteşarı Jeffrey Kessler, ABD yönetiminin uzun süredir ihracat kontrollerindeki boşlukları kapatmayı hedeflediğini vurguladı. Özellikle ABD şirketlerinin rekabet açısından dezavantajlı duruma düşmesini engelleme düşüncesiyle bu adım atıldı.

Samsung ve SK Hynix’in Çin’de yoğun çip üretimi yaptığı ve önemli bir neo-dönüşüm merkezi olarak kullanıldığı biliniyor. Bu şirketler, halihazırda düşük lisans gereksinimiyle donanım ve yazılım ithal ederek operasyonlarını sürdürebiliyordu. Ancak yeni düzenlemeyle yapılan değişiklik, bu ayrıcalıklı durumu sonlandırıyor.

Bu hamle yalnızca üreticiler açısından değil, aynı zamanda ABD merkezli ekipman sağlayıcılar açısından da kritik bir etki yaratıyor. Lam Research, Applied Materials ve KLA gibi firmalar, Çin pazarına yönelik ekipman sevkiyatlarını sürdürme konusunda daha fazla bürokratik engelle karşılaşabilir; bu da potansiyel satış kayıplarına yol açabilir.

Küresel tedarik zincirlerine bakıldığında, bu kararın etkisi yalnızca Samsung ve SK Hynix ile sınırlı kalmayacak. Micron gibi rakip firmalara göre Çin pazarında avantaj sağlayabilecek bu adım, Çinli ekipman üreticileri için de önemli bir boşluk oluşturabilir—çünkü Çinli üreticiler zaten benzer kısıtlamalardan etkilenmiyor ve lisans süreciyle karşılaşmıyorlar.

Öte yandan, Güney Kore hükümeti konuyu yakından takip ediyor. Tedarik zincirindeki istikrarın korunması gerektiğini vurgulayarak ABD’yle diplomatik temaslarını sürdürüyor. Priorite, küresel çip arz güvenliğini tehlikeye atmamak ve ani üretim aksaklıklarına mahal vermemek.

Bu düzenleme, aynı zamanda küresel çip endüstrisinde stratejik bir yeniden şekillenmeye işaret ediyor. Çin’e yönelik sıkılaşan politikalar, teknolojik ve üretim odaklı yatırım stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesini öne çıkarıyor. Yatırımcılar, bu tür politik kararların çip stoklarına yansımalarını yakından izliyor; özellikle Nvidia, Broadcom gibi firmalar, bu tür gelişmeler nedeniyle değerleme baskısı yaşayabilir.

ABD’nin bu kararı yalnızca kısa vadeli bir düzenleme değil; aynı zamanda teknolojik rekabet, küresel üretim dengeleri ve uluslararası ticaret politikaları üzerinde derin etkiler yaratabilecek stratejik bir hamle. Şirketlerin bu süreci nasıl yöneteceği, uzun vadeli üretim planlarını ve tedarik zinciri dayanıklılığını belirleyecek önemli bir faktör olmaya devam edecek.

The post ABD, Koreli Teknoloji Devlerine Çin’de Yeni Kurallar Dayattı first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/abd-koreli-teknoloji-devlerine-cinde-yeni-kurallar-dayatti/feed/ 0
Çin, ABD’nin Tarife Baskısına Karşı Brezilya ile İşbirliğini Derinleştiriyor https://www.tnthaber.net/dunya/cin-abdnin-tarife-baskisina-karsi-brezilya-ile-isbirligini-derinlestiriyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=cin-abdnin-tarife-baskisina-karsi-brezilya-ile-isbirligini-derinlestiriyor https://www.tnthaber.net/dunya/cin-abdnin-tarife-baskisina-karsi-brezilya-ile-isbirligini-derinlestiriyor/#respond Thu, 07 Aug 2025 08:46:57 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8540 7 Ağustos 2025 tarihinde TNT Haber’de yayınlanan habere göre, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Brezilya’ya yönelik gümrük vergisi tehdidine karşılık verecek şekilde, Pekin yönetiminin bu ülkeyle işbirliğini derinleştirme niyetinde olduğunu açıkladı. 1. Görüşmenin Çerçevesi ve Vurgular Xinhua ajansı aracılığıyla yapılan habere göre, Vang Yi Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın Başdanışmanı […]

The post Çin, ABD’nin Tarife Baskısına Karşı Brezilya ile İşbirliğini Derinleştiriyor first appeared on TNT Haber.

]]>
7 Ağustos 2025 tarihinde TNT Haber’de yayınlanan habere göre, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Brezilya’ya yönelik gümrük vergisi tehdidine karşılık verecek şekilde, Pekin yönetiminin bu ülkeyle işbirliğini derinleştirme niyetinde olduğunu açıkladı.

1. Görüşmenin Çerçevesi ve Vurgular

Xinhua ajansı aracılığıyla yapılan habere göre, Vang Yi Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın Başdanışmanı Celso Amorim ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Vang, “ortak vizyonlar doğrultusunda bir süredir işbirliği halinde” olduklarını belirtti. Çin, Brezilya’yı “hiçbir gerekçesi olmayan tarifelerle yapılan zorbalığa karşı” desteklediğini vurguladı.

Amorim ise Brezilya’nın, Çin ile çok çeşitli alanlarda (ticaret, ekonomi, BRICS platformu vb.) işbirliğini artırmaya ve BRICS içindeki koordinasyonu güçlendirmeye hevesli olduğunu söyledi.

2. Trump’ın Tarife Tehdidi ve Ardındaki Nedenler

Trump, 9 Temmuz’da Lula’ya gönderdiği mektupta, eski Başkan Jair Bolsonaro hakkında açılmış davaların durdurulmaması halinde Brezilya’ya yüzde 50 oranında gümrük vergisi uygulayacağını bildirmişti.

Bu adım, BRICS ülkeleriyle yakınlaşması ve Çin ile stratejik bağlarını güçlendirmesi nedeniyle Trump’ın Brezilya’ya yönelik ekonomik baskıyı artırdığı yorumlarına sahne oldu.

3. Brezilya’nın Küresel Stratejisi ve Ekonomik Dayanıklılığı

Trump’ın getirdiği yüzde 50’lik tarife, Brezilya’nın ABD’ye yaptığı toplam ihracatın yaklaşık %36’sını kapsıyor. Ancak bazı kritik ürünlerde (uçak, enerji, portakal suyu vb.) muafiyetler tanındı, bu da olası ekonomik darbeleri hafifletebilir.

Ekonomistler, Brezilya’nın Çin ile güçlü ticari ilişkileri sayesinde bu darbeden nispeten az etkilenebileceğini ileri sürüyor. Çin, Brezilya’nın ihracatının önemli bir kısmını oluşturuyor ve ilişkiler genişliyor.

4. Somut Hamle: Kahve İhracatçılarına Kapılar Açıldı

ABD’nin yeni tarifeleriyle karşı karşıya kalan Brezilyalı kahve ihracatçıları için Çin’den somut bir adım geldi. Çin, 183 Brezilya kahve firmasının ülkeye ihracatını onayladı. Bu izinler 30 Temmuz’da geçerli hale geldi ve 5 yıl süreyle geçerli olacak.

Bu gelişme, tarife sonucu doğabilecek kayıpları telafi etme ve ticaret rotasını yeniden şekillendirme yönünde kritik bir önlem olarak değerlendiriliyor.

5. BRICS’te Koordineli Tepki Arayışı

Brezilya Devlet Başkanı Lula, Trump’ın tek taraflı tavrına karşı, BRICS ülkeleriyle ortak bir strateji geliştirmeyi planladığını açıkladı. Lula, halihazırda Brezilya’nın BRICS başkanlığında olduğunu ve G20’deki güçlü varlığının dünya siyasetinde önemli bir ağırlık oluşturduğunu belirtti.

Bu çerçevede, Çin ve Hindistan gibi stratejik partnerlerle diyalog kurarak koordineli bir ticaret politikası geliştirme hedefi bulunuyor.

Genel Değerlendirme

Çin, ABD’nin Brezilya’ya yönelik tarifeler yoluyla yürüttüğü baskıya diplomatik ve ekonomik boyutlarda yanıt verme kararı aldı. Bu yanıt birkaç boyutta şekillendi:

  • Siyasi Destek: “Tarifeye karşı birlikteyiz” mesajı, Çin’in Brezilya’ya yönelik diplomatik desteğini açıkça ortaya koydu.
  • Ekonomik Hamle: Kahve ihracatçılarının Çin ile yeni ticaret yolları geliştirmesine izin verilmesi, somut bir ekonomik refleks olarak öne çıktı.
  • Stratejik Koordinasyon: BRICS üzerinden birlikte hareket etme planı, Çin-Brezilya ilişkilerinin sadece ikili değil, çok taraflı boyutunun güçlendiğini gösteriyor.

Bu gelişmeler, küresel ticarette çok kutuplu bir düzen arayışının ve ABD’nin korumacı politikalarına karşı alternatif ağların oluşumunu temsil ediyor.

The post Çin, ABD’nin Tarife Baskısına Karşı Brezilya ile İşbirliğini Derinleştiriyor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/dunya/cin-abdnin-tarife-baskisina-karsi-brezilya-ile-isbirligini-derinlestiriyor/feed/ 0
Çin Tibet’te Yüzyılın Projesini Başlattı: Dünyanın En Büyük Hidroelektrik Barajı İnşasına Resmen Geçildi https://www.tnthaber.net/dunya/cin-tibette-yuzyilin-projesini-baslatti-dunyanin-en-buyuk-hidroelektrik-baraji-insasina-resmen-gecildi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=cin-tibette-yuzyilin-projesini-baslatti-dunyanin-en-buyuk-hidroelektrik-baraji-insasina-resmen-gecildi https://www.tnthaber.net/dunya/cin-tibette-yuzyilin-projesini-baslatti-dunyanin-en-buyuk-hidroelektrik-baraji-insasina-resmen-gecildi/#respond Tue, 22 Jul 2025 12:17:41 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8459 Devasa proje resmen başladı: Cazibe mi, jeopolitik risk mi? Çin Devlet Başkanı Li Qiang’ın “yüzyılın projesi” olarak nitelendirdiği Yarlung Tsangpo Nehri üzerindeki dev baraj inşaatı, 21 Temmuz 2025’te Nyingchi, Tibet’te resmi bir törenle başlatıldı. Yalnızca bir baraj değil, beş biyogölet istasyonu içeren bu zincir proje, yıllık 300 milyar kWh üretim kapasitesiyle, Three Gorges (Üç Boğaz) barajının üç […]

The post Çin Tibet’te Yüzyılın Projesini Başlattı: Dünyanın En Büyük Hidroelektrik Barajı İnşasına Resmen Geçildi first appeared on TNT Haber.

]]>
Devasa proje resmen başladı: Cazibe mi, jeopolitik risk mi?

Çin Devlet Başkanı Li Qiang’ın “yüzyılın projesi” olarak nitelendirdiği Yarlung Tsangpo Nehri üzerindeki dev baraj inşaatı, 21 Temmuz 2025’te Nyingchi, Tibet’te resmi bir törenle başlatıldı. Yalnızca bir baraj değil, beş biyogölet istasyonu içeren bu zincir proje, yıllık 300 milyar kWh üretim kapasitesiyle, Three Gorges (Üç Boğaz) barajının üç katı enerji üretmeyi hedefliyor.

Projeye ayrılan bütçe, yaklaşık 1,2 trilyon yuan (yaklaşık 168 milyar dolar) olarak açıklandı. Bu rakam, Three Gorges Barajı’nın toplam maliyetinin yaklaşık dört katına denk geliyor. Beş ayrı istasyonun inşası ve nehrin 2 km’lik yükseklikten 50 km boyunca geçtiği kanyon içi tünellerle enerji üretimi planlanıyor.

Ekolojik ve toplumsal tedirginlikler

Proje başlamadan önce dahi çevreciler, yerel halklar ve uluslararası çevre örgütleri tarafından ciddi kaygılar dile getirildi. Bunun başında aşağıdaki riskler bulunuyor:

  • Jeolojik tehlikeler: Himalaya’nın seismik aktivitesi, baraj gövdesi ve kanyon bölgesinde ciddi deprem ve heyelan riskini artırıyor.
  • Ekologik zenginliğe tehdit: Tibet Platosu’nun benzersiz biyolojik çeşitliliği zarar görebilir; özellikle nehrin beslediği habitatların bozulması bekleniyor.
  • Kültürel mirasa etkisi: Nehir boyunca yer alan kutsal alanlar ve manastırlar sular altında kalabilir; yerel halk ve dini grupların yoğun protestoları söz konusu.
  • Yerinden etme riski: Resmî rakamlar açıklanmamış olsa da, Three Gorges projesinde 1,4 milyon kişi yer değiştirmişti. Burada yoğun yerleşim olmasa da ciddi yer değişimleri gündeme gelmiş durumda.

Hindistan ve Bangladeş’in endişeleri

Yarlung Tsangpo Nehri, Tibet’ten sonra Hindistan’da Brahmaputra, Bangladeş’te Jamuna nehrine dönüşüyor. Dolayısıyla her iki ülke kara su güvenliği hakkında ciddi endişeler taşıyor.

  • Su akışının kontrolü: Hindistan, Çin’in gerektiğinde suyu durdurabileceği ya da yönlendirebileceği kaygısını dile getiriyor.
  • Resmi itirazlar: Hindistan Dışişleri Bakanlığı, Çin’in komşu ülkelere zarar vermemesini talep ettiğini resmî şekilde iletti.
  • Alternatif yaklaşımlar: Assam Eyalet Başbakanı Himanta Biswa Sarma, ilk aşamada büyük bir kaygı taşımadıklarını ama bilimsel verilerle hareket edeceklerini duyurdu; proje aşırı kuraklık ya da taşkınlar konusunda belirli riskleri barındırıyor.

Çin yönetimi, bu projeyi karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bir yenilenebilir enerji hamlesi olarak tanımlıyor. “Su egemenliği” veya “komşuları mağdur etme” gibi suçlamaları reddediyor; işbirliği ve ekolojik koruma taahhüdünde bulunuyor. Örneğin, “Çin, nehrin akışını kendi çıkarına kullanmaz” açıklaması resmi ağızdan duyuruldu.

Ekonomiye etkileri

Projenin duyurulması sonrası Çin ve Hong Kong borsalarında, özellikle inşaat ve enerji hisselerinde artış gözlemlendi. Shanghai Composite %0,3, CSI300 %0,4 ve Power Construction Co hisseleri günlük tavanı gördü. Bu durum, projeyi ekonomik canlılık yaratacak bir yatırım olarak gören yatırımcı beklentileriyle örtüşüyor.

Resmî olarak, inşaat 19 Temmuz 2025’te başladı ve projenin 2030’ların başında tamamlanması planlanıyor . Ancak detaylı zaman takvimi, etki değerlendirme raporları veya yerinden etme sayıları henüz açıklanmadı.

Çin’in “proje olarak yüzyılın en büyüğü” ilan ettiği Yarlung Tsangpo barajı, çevresel, toplumsal ve jeopolitik açıdan karmaşık bir tabloyu ortaya koyuyor. Karbon emisyonlarını azaltma hedefini desteklerken, komşu ülkelerin su güvenliği, ekosistemin korunması ve yerel kültürel mirasın savunulması konularında ciddi kaygılar mevcut. Bu nedenle proje uluslararası toplumun yakından takip ettiği, tartışmalı bir gelişme olarak öne çıkıyor.

The post Çin Tibet’te Yüzyılın Projesini Başlattı: Dünyanın En Büyük Hidroelektrik Barajı İnşasına Resmen Geçildi first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/dunya/cin-tibette-yuzyilin-projesini-baslatti-dunyanin-en-buyuk-hidroelektrik-baraji-insasina-resmen-gecildi/feed/ 0
BRICS Ekonomik Gücüyle G7’yi Geride Bıraktı https://www.tnthaber.net/dunya/brics-ekonomik-gucuyle-g7yi-geride-birakti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=brics-ekonomik-gucuyle-g7yi-geride-birakti https://www.tnthaber.net/dunya/brics-ekonomik-gucuyle-g7yi-geride-birakti/#respond Mon, 07 Jul 2025 09:37:28 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8352 Brezilya’da 6–7 Temmuz tarihlerinde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS ülkelerinin küresel ekonomide giderek artan etkinliğine vurgu yaptı. Putin, topluluğun tüm dünya üzerindeki nesil ve nüfus açısından büyük rolüyle beraber, satın alma gücü paritesine dayanan toplam gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) 77 trilyon ABD dolarına ulaştığını belirtti. Bu rakam, 57 trilyon […]

The post BRICS Ekonomik Gücüyle G7’yi Geride Bıraktı first appeared on TNT Haber.

]]>
Brezilya’da 6–7 Temmuz tarihlerinde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS ülkelerinin küresel ekonomide giderek artan etkinliğine vurgu yaptı. Putin, topluluğun tüm dünya üzerindeki nesil ve nüfus açısından büyük rolüyle beraber, satın alma gücü paritesine dayanan toplam gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) 77 trilyon ABD dolarına ulaştığını belirtti. Bu rakam, 57 trilyon dolarlık G7 ekonomisini yaklaşık 20 trilyon dolar gibi bir farkla geride bırakıyor.

Putin’e göre bu gelişme, çok kutuplu küresel sistemin güçlenişini temsil ediyor. Zira BRICS ülkeleri; politika, güvenlik, ekonomi-finans ile kültürel ve insani ilişkiler alanlarında iş birliğini derinleştiriyor. Üyeler arasında yer alan devletlerin yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda bilimsel, teknolojik ve demografik potansiyellerinin de önemli ölçüde geliştiğini ifade etti .

Bu arada, zirvede konuşulan bir diğer kritik konu da BRICS’in genişlemesiyle birlikte çalışmada bazı altyapı eksikleri ortaya çıktığıydı. Zirve deklarasyonunda, çözüm önerileri arasında ortak belge veri tabanlarının oluşturulması ve bilgi paylaşımının sistematik hale getirilmesi önerildi .

BRICS’in yeni üyeleri, bu örgütün küresel siyasi-ekonomik görünürlüğünü daha da artırmış durumda. Afrika, Latin Amerika, Ortadoğu ve Avrasya’dan gelen ülkelerle geniş çaplı bir ağ oluşuyor. Putin, bu yapının yalnızca ekonomik değil, diplomatik ve stratejik anlamda da güç kazandığını öne sürdü .

Tarihî Arkaplan ve Kaynaklar

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, BRICS’in PPP (Satın Alma Gücü Paritesi) bazlı GSYH’si 2025 yılı itibarıyla 77 trilyon USD’ye ulaşmış durumda. Bu rakam, G7’nin aynı kriterle belirlenen 57 trilyon dolarına net bir üstünlük sağlıyor.

Uvüşmeyi daha iyi anlamak için PPP’nin önemine kısaca değinmek gerekiyor. PPP, paraların reel satın alma gücünü dikkate alarak farklı ekonomilerin gerçek büyüklüğünü karşılaştırmayı mümkün kılar. Bu sayede, döviz kurlarının yapay dalgalanmalarından bağımsız, daha “gerçekçi” bir ekonomik tablo ortaya çıkar.

BRICS’in Stratejik Gelişim Alanları

Putin özellikle beş ana iş birliği eksenine dikkat çekti:

  1. Siyasi ve güvenlik iş birliği — mezkur ülkeler arası jeopolitik diyalog ve ortak güvenlik mekanizmaları,
  2. Ekonomi ve finans — alternatif ödeme sistemleri, yerel parayla ticaret, topluluk içi banka ve rezerv sistemi,
  3. Kültürel ve insani ilişkiler — öğrenci değişimleri, kültürel programlar ve iletişim projeleri,
  4. Bilimsel–teknolojik iş birliği — uzay araştırmaları, yapay zekâ, enerji altyapıları,
  5. İnsani yardımlar ve kalkınma projeleri — örneğin sağlık, tarım, afet yönetimi alanlarında ortak destek programları .

Putin, BRICS’in dünya düzeninde tek taraflı (unipolar) yaklaşımın yerini çok merkezli bir yapıya bırakması gerektiğini savunuyor. Bu bağlamda G7’nin mevcut modelinin artık geçerliliğini yitirdiğini ve küresel zenginleri önceleyen eski paradigmaya dayandığını dile getirdi.

Brezilya’nın Rolü ve Zirvenin Özeti

Brezilya’nın 2025 dönemi BRICS başkanlığını üstlenmesiyle, zirvenin Rio de Janeiro’da düzenlenmesi anlamlı bir görünüm kazandı. Putin, zirvede plenar oturumlara video konferans ile katıldı. Bu tercihin ardında yatan nedenlerden biri, zincirlenmiş güvenlik stratejileri ve küresel katılım modeli olarak ön plana çıktı.

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın girişimleriyle bu toplantının “stratejik ortaklık” diplomasisinin odak noktası haline geldiği Putin tarafından açıklandı .

Zirve Bildirisinin Aktardıkları

BRICS zirvesinden yayınlanan bildiride öne çıkan bazı noktalar şöyle sıralanabiliyor:

  • Yüksek oranda kalkınma içeren sosyal yatırımlar: Sağlık, eğitim, altyapı, dijitalleşme.
  • Kadın hakları ve liderlik: BRICS ülkelerinin kadınların tüm sektörlerde etkinliğini artırma taahhüdü .
  • Enerji piyasalarının istikrarına vurgu: Gelişmekte olan ülkeler için fosil yakıtlardan geçişin kademeli ve sorumlu yapılması gerekliliği .
  • Finansal araçların çeşitlendirilmesi: Yerel para birimleriyle ticaretin teşviki, BRICS Rezerv Düzenlemesi’nin modernizasyonu .
  • Uzay, kriz ve afet yönetimi: Başta uzay teknolojilerinin barışçıl kullanımı olmak üzere, küresel afetlere karşı dayanıklılık mekanizmalarının güçlendirilmesi .

BRICS’in Yeni Dünyadaki Yeri

Putin’in sözleri çerçevesinde BRICS, artık sade bir müttefikler grubu değil; siyasetten finansal sisteme, teknolojiden kültürel diplomasiye kadar farklı alanlarda oyuncu bir küresel yapı. Bu dinamizme karşılık G7’nin daha sınırlı bir ekonomik prototiple karşılaştırılması hem stratejik dengeleri değiştiriyor hem de çok merkezli dünya idealini güçlendiriyor.

Geçici olarak 6–7 Temmuz 2025’te gerçekleştirilen zirve, bu ideolojinin fiili kanıtı niteliğinde: Artık BRICS sadece ekonomik bir güç değil, çok boyutlu bir küresel aktör.

The post BRICS Ekonomik Gücüyle G7’yi Geride Bıraktı first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/dunya/brics-ekonomik-gucuyle-g7yi-geride-birakti/feed/ 0
Çin’den ABD’ye Nadir Toprak Dönemi: Kritik Minerallerin Akışı Yeniden Başlıyor https://www.tnthaber.net/gundem/cinden-abdye-nadir-toprak-donemi-kritik-minerallerin-akisi-yeniden-basliyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=cinden-abdye-nadir-toprak-donemi-kritik-minerallerin-akisi-yeniden-basliyor https://www.tnthaber.net/gundem/cinden-abdye-nadir-toprak-donemi-kritik-minerallerin-akisi-yeniden-basliyor/#respond Mon, 30 Jun 2025 09:54:27 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8297 Son duyumlara göre 27 Haziran 2025’te ABD ve Çin, nadir toprak (rare-earth) elementlerinin ABD’ye sevkiyatını hızlandırmak üzere önemli bir ticaret anlaşması imzaladığını resmen duyurdu. Bu adım, hem ekonomik hem jeopolitik düzeyde küresel üretim ve savunma sanayilerinde büyük yankı uyandırdı. Nadir toprak elementleri, elektrikli araçlardan rüzgâr türbinlerine, savunma sistemlerinden mikroçiplere kadar pek çok ileri teknoloji alanında […]

The post Çin’den ABD’ye Nadir Toprak Dönemi: Kritik Minerallerin Akışı Yeniden Başlıyor first appeared on TNT Haber.

]]>
Son duyumlara göre 27 Haziran 2025’te ABD ve Çin, nadir toprak (rare-earth) elementlerinin ABD’ye sevkiyatını hızlandırmak üzere önemli bir ticaret anlaşması imzaladığını resmen duyurdu. Bu adım, hem ekonomik hem jeopolitik düzeyde küresel üretim ve savunma sanayilerinde büyük yankı uyandırdı.

Nadir toprak elementleri, elektrikli araçlardan rüzgâr türbinlerine, savunma sistemlerinden mikroçiplere kadar pek çok ileri teknoloji alanında kritik öneme sahip. Çin, bu alanda hem hammaddede hem işlemekte dünya çapında tekel konumunda. ABD, çevre ve maliyet nedenleriyle yerli işlemleri kapatarak bu alana bağımlısı hale geldi. Çin, Nisan ayında misilleme olarak ABD’ye yönelik nadir toprak ihracatını sınırlamış; bu da otomobil üreticilerini, savunma sanayiğini ve elektronik üretimi ciddi biçimde etkilemişti .

Anlaşmanın İçeriği

  • Çin, ihraç lisanslarını hızlandırmak üzere nisan ayında başlattığı sınırlamalardan vazgeçeceğini resmi olarak taahhüt etti .
  • ABD ise karşılığında bazı Çinli teknoloji şirketlerine yönelik kısıtlamaları hafifletmeyi ve belirli vize kısıtlamalarını kaldırmayı kabul etti .
  • Ancak Çin’in hâlâ “çift kullanımlı” yani hem sivil hem askeri amaçlara uygun nadir toprak ürünlerinde sıkı kontroller uygulamaya devam ettiği belirtiliyor .

Küresel Etkinin Mesajı

  • Bu anlaşma, ticaret savaşındaki en kritik alanlardan biri olan nadir toprak akışında kısa vadeli bir rahatlama sağlıyor. ABD endeksleri bu gelişmeyle yükselirken; stok piyasalarında endişeler hafifliyor .
  • Avrupa otomotiv üreticileri de cihazlarına ihtiyacı duyulan bu minerallerde kısıtlamalardan nefes alabildi. Ancak Çin’in lisans sürecindeki opaklık ve denetim uygulamaları halen tedarik duraklamalarına neden oluyor .

Önemli Sınırlamalar

  • Çin yalnızca “sivil” kullanıma yönelik lisansları hızlıca onaylıyor; ancak savunma uygulamalarında kullanılan kritik ağır nadir topraklar (samaryum, terbiyum, disprozyum gibi) için lisans süreci yavaş ilerliyor .
  • Otomotiv ve teknoloji üreticileri için gereken bazı elementlerde görsel yavaşlama yaşansa da büyük bir kriz şimdilik önlendi. Fakat, askeri alandaki eksiklikler ciddi boyutta. ABD savunma sanayii halen Çin’e bağımlı konumda .

ABD İçindeki Strateji Hızı

  • Bu anlaşmayla birlikte ABD, yerli nadir toprak tedarik zincirini tekrar canlandırmak için bir dizi yatırım hamlesi başlattı. Örneğin; MP Materials, Texas’ta nadir toprak metal ürünleri işleme ve mıknatıs üretme tesisleri kuruyor. Ayrıca Savunma Üretim Yasası (Defense Production Act) gibi araçlarla sektör hızlandırılıyor.
  • Ancak mevcut üretim kapasitesi Çin’in yanında çok küçük. MP zamanla 1.000 ton civarı neodimyum-praseodimyum mıknatısı üretebilecek olsa da, Çin’in tek başına yıllık 300.000 ton NdFeB mıknatıs üretmesi karşısında bu çok yetersiz kalıyor.

Önümüzdeki Zorluklar

  1. Çin Tekeli Devam Ediyor: Çin, nadir topraklarda hâkimiyetini sürdürecek gibi görünüyor. Özellikle ağır nadir topraklarda üretim tekelini koruyor .
  2. Yerli Alternatifler Zayıf: ABD’deki MP Materials ve Avustralyalı Lynas, kapasiteyi artırmaya çalışsa da mevcut teknoloji açısından eksik kalıyor .
  3. Çevresel ve Jeopolitik Riskler: Çin’in bazı üretim bölgelerinde çevresel zorluklar yaşandı; ABD ve müttefikler, tedarikteki stratejik araçlarını çeşitlendirmek zorunda kalıyor .

Net Olarak Ne Değişti?

  • Piyasalara Kısa Vadeli Güven: Anlaşmayla birlikte otomotiv, elektronik ve savunma sanayilerine ait parçalar için küresel tedarik biraz rahatladı. ABD endekslerindeki pozitif hareket bunu gösteriyor .
  • Derin Sorunlar Masada: Çin hâlâ ağır nadir toprakları elinde tutuyor; lisans onay sistemindeki şeffaflık eksikliği hâlâ devam ediyor .
  • Uzun Vadede Bağımsızlık Zor: ABD yatırımlar yapıyor ancak bir gelecek anlamlı ihracat kapasitesine ulaşmak kolay değil. Kapasite geliştirmeleri yıllar sürecek .

Bu anlaşma ABD ve Çin arasındaki gerginlikte kritik bir yumuşamaya işaret ediyor. Kısa vadede kriz yaşanmasını engelledi ama stratejik avantajlar açısından hâlâ Çin elini güçlü tutuyor. ABD tarafı, hem yerli yetenekleri geliştirip hem de Avustralya gibi alternatif tedarikçilerle iş birliği kurarak bu bağımlılığı kırmayı hedefliyor. Ancak küresel mücadele henüz bitmiş değil: uzun vadede bu stratejik minerallerin tedarikinde aşılması gereken hem teknolojik hem çevresel engeller mevcut.

The post Çin’den ABD’ye Nadir Toprak Dönemi: Kritik Minerallerin Akışı Yeniden Başlıyor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/cinden-abdye-nadir-toprak-donemi-kritik-minerallerin-akisi-yeniden-basliyor/feed/ 0
Çin, 400 Pikosaniyede Veri Yazıp Silebilen Yeni Nesil Sabit Diskle Dünyayı Şaşırttı https://www.tnthaber.net/gundem/cin-400-pikosaniyede-veri-yazip-silebilen-yeni-nesil-sabit-diskle-dunyayi-sasirtti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=cin-400-pikosaniyede-veri-yazip-silebilen-yeni-nesil-sabit-diskle-dunyayi-sasirtti https://www.tnthaber.net/gundem/cin-400-pikosaniyede-veri-yazip-silebilen-yeni-nesil-sabit-diskle-dunyayi-sasirtti/#respond Sun, 20 Apr 2025 07:54:17 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7857 Teknoloji dünyası, Çin’den gelen çarpıcı bir haberle sarsıldı. Çinli araştırmacılar, yalnızca 400 pikosaniyede veri yazıp silebilen dünyanın en hızlı sabit diskini geliştirdiklerini duyurdu. Bu gelişme, dijital depolama teknolojisinde bugüne kadar kırılması imkansız sanılan sınırların aşıldığını gösteriyor. Mevcut sabit disk ve SSD teknolojileri bile milisaniye düzeyinde çalışırken, pikosaniye hızında işlem yapabilen bir cihazın geliştirilmesi teknoloji çevrelerinde […]

The post Çin, 400 Pikosaniyede Veri Yazıp Silebilen Yeni Nesil Sabit Diskle Dünyayı Şaşırttı first appeared on TNT Haber.

]]>
Teknoloji dünyası, Çin’den gelen çarpıcı bir haberle sarsıldı. Çinli araştırmacılar, yalnızca 400 pikosaniyede veri yazıp silebilen dünyanın en hızlı sabit diskini geliştirdiklerini duyurdu. Bu gelişme, dijital depolama teknolojisinde bugüne kadar kırılması imkansız sanılan sınırların aşıldığını gösteriyor.

Mevcut sabit disk ve SSD teknolojileri bile milisaniye düzeyinde çalışırken, pikosaniye hızında işlem yapabilen bir cihazın geliştirilmesi teknoloji çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. 1 pikosaniyenin, saniyenin trilyonda biri olduğu düşünülürse, bu başarı veri depolama ve erişiminde adeta yeni bir çağın başlangıcı olarak yorumlanıyor.

Verilen bilgilere göre, bu ultra hızlı disk, klasik manyetik depolama yöntemlerinden tamamen farklı bir teknoloji kullanıyor. Atomik incelikte katmanlar ve özel elektron spin tabanlı sistemler sayesinde veri neredeyse anlık olarak kaydedilip silinebiliyor. Yeni teknolojinin veri okuma ve yazma süreçlerinde fiziksel sınırlamaları ortadan kaldırdığı ve böylece işlem hızının teorik limitlere yaklaştırıldığı belirtiliyor.

Teknoloji Dünyasında Şok Etkisi Yarattı

Çin’in bu atılımı, küresel teknoloji rekabetinde dengeleri değiştirebilecek bir hamle olarak görülüyor. Bugüne kadar veri depolama alanında Amerika, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler önde gelirken, bu buluşla Çin’in açık ara öne geçebileceği yorumları yapılıyor.

Özellikle süper bilgisayarlar, yapay zeka uygulamaları, büyük veri analizleri, nükleer araştırmalar ve uzay çalışmaları gibi dev veri işleme gerektiren alanlarda bu yeni disk teknolojisinin devrim yaratması bekleniyor. Uzmanlar, bu tür bir hızın bugünkü standart veri merkezlerine göre milyonlarca kat daha etkili çözümler sunabileceğini belirtiyor.

Yeni Nesil Depolama: Spintronik Devrimi

Yeni disk teknolojisinin temelinde, elektronların sadece elektrik yükü değil, aynı zamanda kendi eksenleri etrafında dönme hareketi (spin) de kullanılıyor. Bu yönteme “spintronik” deniliyor. Geleneksel elektronik devrelerde veri akışı için elektrik akımı yeterli olurken, spintronik sistemlerde veriler elektronların yönelimleri ile de kontrol ediliyor. Bu da hızın ve enerji verimliliğinin dramatik şekilde artmasını sağlıyor.

Sabit diskin geliştirilmesinde kullanılan yeni materyallerin aşırı dayanıklı olduğu, elektromanyetik alanlar, yüksek sıcaklık ve radyasyon gibi ekstrem koşullarda dahi stabil çalışabildiği ifade ediliyor. Bu da teknolojinin hem Dünya’da hem de uzayda kullanım potansiyelini artırıyor.

Seri Üretime Geçiş İçin Geri Sayım Başladı

Henüz laboratuvar prototipi aşamasında olan sabit disk için seri üretim hazırlıklarının başladığı bildirildi. İlk etapta savunma sanayi, uzay çalışmaları ve ulusal veri merkezlerinde kullanılacağı belirtilen bu teknolojinin, önümüzdeki birkaç yıl içinde daha geniş çapta ticarileşmesi bekleniyor.

Pilot projelerin başarılı olması durumunda, bu disklerin mevcut sunucu altyapılarının yerini alabileceği ve veri işleme hızlarında bugüne kadar görülmemiş rekorların kırılabileceği konuşuluyor. Ayrıca bu teknolojinin, yapay zeka algoritmalarının eğitim süreçlerini binlerce kat hızlandırabileceği de vurgulanıyor.

Dünya Genelinde Yarış Başladı

Çin’in bu hamlesi, diğer teknoloji devlerini de harekete geçirdi. Pek çok ülkenin, veri depolama ve işleme teknolojilerinde kendi projelerini hızlandırması bekleniyor. Uzmanlar, önümüzdeki 5 yılın veri teknolojileri açısından tarihi gelişmelere sahne olacağını ve yeni bir “bilgi devrimi” yaşanabileceğini öngörüyor.

Gelen bilgilere göre, benzer hızları hedefleyen projeler Amerika ve Avrupa merkezli bazı laboratuvarlarda da yürütülüyor. Ancak Çin’in 400 pikosaniyelik disk geliştirme başarısı, şimdilik açık ara önde olduğunu gösteriyor.

Teknolojide Sınırlar Kalkıyor

Çin’in geliştirdiği bu yeni nesil sabit disk, sadece teknoloji dünyasında değil, günlük yaşamda da büyük değişimlerin habercisi olabilir. Veri depolama hızlarındaki bu inanılmaz artış, internetin daha da hızlanmasına, akıllı şehir projelerinin gerçek anlamda hayata geçmesine ve yapay zekanın bugünden çok daha sofistike hale gelmesine öncülük edebilir.

Bu gelişmenin önümüzdeki aylarda nasıl şekilleneceği ve dünya teknolojisine nasıl yansıyacağı ise şimdiden büyük bir merak konusu haline geldi.

The post Çin, 400 Pikosaniyede Veri Yazıp Silebilen Yeni Nesil Sabit Diskle Dünyayı Şaşırttı first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/cin-400-pikosaniyede-veri-yazip-silebilen-yeni-nesil-sabit-diskle-dunyayi-sasirtti/feed/ 0
Beyaz Saray’dan Çin’e Sert Mesaj: Anlaşmak Zorunda Olan Biz Değil Sizsiniz! https://www.tnthaber.net/gundem/beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz https://www.tnthaber.net/gundem/beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz/#respond Wed, 16 Apr 2025 07:20:06 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7830 Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasında yıllardır süren ticaret savaşı, son açıklamalarla birlikte yeniden alevlendi. Beyaz Saray’dan yapılan net çıkış, küresel ekonominin geleceğini doğrudan ilgilendiren bu krizin daha da büyüyebileceğine işaret ediyor. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Çin ile bir ticaret anlaşması yapmak zorunda olmadığını, ancak Çin’in ABD pazarına erişebilmesi için […]

The post Beyaz Saray’dan Çin’e Sert Mesaj: Anlaşmak Zorunda Olan Biz Değil Sizsiniz! first appeared on TNT Haber.

]]>
Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasında yıllardır süren ticaret savaşı, son açıklamalarla birlikte yeniden alevlendi. Beyaz Saray’dan yapılan net çıkış, küresel ekonominin geleceğini doğrudan ilgilendiren bu krizin daha da büyüyebileceğine işaret ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Çin ile bir ticaret anlaşması yapmak zorunda olmadığını, ancak Çin’in ABD pazarına erişebilmesi için bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu söyledi. Bu açıklama, Washington’un ticaret politikalarında “önce Amerika” yaklaşımını daha da keskinleştirdiğini gözler önüne serdi.

ABD’den Güçlü Bir Ekonomik Pozisyon

Leavitt, konuşmasında ABD’nin tüketim gücünün dünyanın geri kalanından çok daha fazla olduğuna vurgu yaparak, “Çin bizim sahip olduğumuz şeyi istiyor: Amerikan tüketicisi. Yani paramıza ihtiyaçları var. Bizimle anlaşmak zorundalar çünkü alternatifleri sınırlı” dedi.

Bu açıklama, sadece Çin’e değil, aynı zamanda dünya genelindeki ABD dışı üreticilere de açık bir mesaj niteliği taşıyor: “ABD pazarı olmadan büyüme zor.” Washington, kendi ekonomisinin büyüklüğünü ve çekim gücünü, küresel pazarlık masasında bir koz olarak öne çıkarıyor.

Ticaret Savaşlarında Yeni Perde

Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin ardından ticaret politikalarında sertleşme sinyalleri gelmeye başlamıştı. Bu süreçte Çin’e yönelik gümrük tarifelerinin artırılması da gündeme geldi. Özellikle otomotiv, elektronik ve yarı iletken sektörlerinde Çin’e uygulanan vergilerin ciddi oranda yükseltileceği konuşuluyor.

Son olarak ABD’nin Çin’e uyguladığı bazı gümrük tarifelerinin %145’e kadar çıkarıldığı bildirildi. Çin de bu hamleye karşılık olarak ABD ürünlerine %125 oranında ek vergi getirdi. Bu karşılıklı hamleler, iki ülke arasındaki ekonomik gerilimi açıkça ortaya koydu.

Beyaz Saray: Alternatif Pazarlara Açığız

Karoline Leavitt’in açıklamalarının bir başka önemli noktası ise, ABD’nin Çin dışında yeni ticaret ortaklarına yöneldiği oldu. “Yakında bazı ülkelerle yeni tarife anlaşmalarımızı açıklayacağız” diyen Leavitt, ABD’nin küresel bir alternatif strateji izlemeye başladığını da duyurdu.

Bu açıklama, Çin ile yaşanan gerilimin kalıcı olabileceğine dair bir işaret olarak yorumlandı. Washington’un yeni pazarlar ve ittifaklarla Çin’e olan ekonomik bağımlılığını azaltmayı hedeflediği anlaşılıyor.

Çin’den Sert Tepki ve Misillemeler

Pekin yönetimi ise ABD’nin bu hamlelerine tepkisiz kalmadı. Çin, ABD’nin getirdiği ek vergilere karşılık olarak 11 Amerikan şirketini kara listeye aldı. Ayrıca Çin Ticaret Bakanlığı, Dünya Ticaret Örgütü’ne resmi bir şikayette bulundu.

Çin hükümeti, vatandaşlarına da ABD’ye seyahat etmemeleri yönünde uyarılarda bulunarak, gerilimin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve diplomatik bir boyuta ulaştığını ortaya koydu.

Küresel Ekonomi Zorlanıyor

ABD ve Çin’in dünya ticaretinin en büyük iki aktörü olması, yaşanan her gerilimin küresel çapta dalgalanmalara neden olmasına yol açıyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ve gelişmekte olan pazarlar, bu iki dev ekonomi arasında sıkışıp kalmış durumda.

Nitekim Japonya’da Nikkei endeksinin %3’lük düşüş yaşaması, yatırımcıların küresel risk algısındaki artışa doğrudan bir örnek teşkil ediyor. Aynı şekilde, birçok Avrupa ülkesinde sanayi üretiminde yavaşlama ve tedarik zincirlerinde aksama yaşandığı bildiriliyor.

Trump Yönetimi Ne Hedefliyor?

Donald Trump, ilk başkanlık döneminde başlattığı “Önce Amerika” politikasını yeniden canlandırmış görünüyor. Trump, Çin ile olan ticaret açığını azaltmak, yerli üretimi teşvik etmek ve dışa bağımlılığı minimuma indirmek istiyor.

Leavitt’in ifadeleri, bu stratejinin yalnızca ekonomik değil aynı zamanda siyasi bir irade olduğunu gösteriyor. Trump yönetimi, Çin’e karşı ekonomik baskı kurarak onu masaya oturtmayı hedefliyor. Ancak Çin’in de kendi ekonomik ve siyasi duruşundan taviz vermemesi, bu sürecin kısa vadede çözüme ulaşmasının zor olduğunu ortaya koyuyor.

Yeni Ticaret Dönemi Başlıyor mu?

ABD’nin Çin dışında birçok ülke ile alternatif ticaret yolları ve anlaşmaları araması, dünya ticaretinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Güneydoğu Asya ülkeleri, Hindistan ve Güney Amerika gibi yükselen pazarlar, ABD için yeni ihracat ve ithalat merkezleri haline gelebilir.

Bu gelişme, Çin için önemli bir tehdit oluşturuyor. Çünkü uzun vadede ABD’nin Çin’e olan bağımlılığını azaltması, Çin ekonomisinin büyüme dinamiklerini doğrudan etkileyebilir.

Taraflar Masaya Oturacak mı?

ABD ile Çin arasındaki bu ticaret savaşı, şimdilik yumuşama sinyalleri vermiyor. Aksine taraflar, ellerindeki tüm kozları kullanarak üstünlük kurma yarışına girmiş gibi görünüyor.

Ancak uzmanlara göre, iki tarafın da küresel ekonomik sistemden büyük kazançlar sağladığı göz önüne alındığında, uzun vadede karşılıklı tavizlerle bir anlaşma kaçınılmaz olacak. Özellikle dünya ekonomisinin resesyona girmemesi için bu tarz büyük aktörlerin bir uzlaşma zemini yaratması gerekiyor.

The post Beyaz Saray’dan Çin’e Sert Mesaj: Anlaşmak Zorunda Olan Biz Değil Sizsiniz! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz/feed/ 0
AB ile ABD Arasındaki Ticaret Gerilimine 90 Günlük Ara: Yeni Müzakere Fırsatı mı? https://www.tnthaber.net/ekonomi/ab-ile-abd-arasindaki-ticaret-gerilimine-90-gunluk-ara-yeni-muzakere-firsati-mi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ab-ile-abd-arasindaki-ticaret-gerilimine-90-gunluk-ara-yeni-muzakere-firsati-mi https://www.tnthaber.net/ekonomi/ab-ile-abd-arasindaki-ticaret-gerilimine-90-gunluk-ara-yeni-muzakere-firsati-mi/#respond Sun, 13 Apr 2025 13:32:56 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7817 Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ithalat tarifelerini geçici olarak askıya alma kararına karşılık, misilleme olarak uygulamaya hazırlandığı tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu açıkladı. Bu gelişme, son yıllarda özellikle sanayi ve enerji sektörlerinde yoğunlaşan ticari anlaşmazlıkların geleceği açısından kritik bir dönemece işaret ediyor. 90 Günlük Bekleme Süresi: Neden Önemli? Washington yönetimi, yakın dönemde bazı […]

The post AB ile ABD Arasındaki Ticaret Gerilimine 90 Günlük Ara: Yeni Müzakere Fırsatı mı? first appeared on TNT Haber.

]]>
Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ithalat tarifelerini geçici olarak askıya alma kararına karşılık, misilleme olarak uygulamaya hazırlandığı tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu açıkladı. Bu gelişme, son yıllarda özellikle sanayi ve enerji sektörlerinde yoğunlaşan ticari anlaşmazlıkların geleceği açısından kritik bir dönemece işaret ediyor.

90 Günlük Bekleme Süresi: Neden Önemli?

Washington yönetimi, yakın dönemde bazı ithalat kalemlerinde uygulamaya koyduğu yüksek tarifeleri üç ay boyunca askıya alacağını bildirmişti. Bu karar, özellikle Avrupa’dan yapılan ithalatı etkileyen düzenlemeleri içeriyor. ABD Başkanı’nın kararı doğrultusunda, bu tarifeler geçici olarak yüzde 10 seviyesinde tutulacak ve tam uygulanmadan önce taraflar arasında uzlaşma zemini aranacak.

AB ise bu adıma karşılık olarak, daha önce planladığı ve ABD’den ithal edilen başlıca ürünlere yönelik çeşitli misilleme tarifelerini dondurma kararı aldı. Brüksel yönetimi, bu kararla birlikte ticari gerilimin büyümesini engellemek ve diplomasiye fırsat vermek istiyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in açıklamalarına göre, bu süre “ciddi ve yapıcı müzakereler” için bir fırsat olarak görülüyor.

Misilleme Tarifeleri Ne Anlama Geliyordu?

AB’nin hazırladığı misilleme listesi, otomotiv parçalarından tarım ürünlerine, teknoloji bileşenlerinden tüketici ürünlerine kadar birçok kalemi içeriyordu. Toplam değeri yaklaşık 23 milyar doları bulan bu liste, AB’nin ticari egemenliğini koruma amacı taşıyordu. Uygulanması durumunda, bu tarifeler sadece ekonomik değil, siyasi etkiler de yaratabilirdi.

Tarifelerin özellikle bazı ABD eyaletlerindeki üreticileri hedef alması, Washington üzerinde baskı oluşturma stratejisinin bir parçasıydı. Brüksel’in amacı, yalnızca ekonomik misilleme değil, aynı zamanda kamuoyu ve kongre nezdinde dikkat çekici bir mesaj vermekti. Ancak bu planlar şimdilik beklemeye alındı.

ABD Ne İstiyor?

ABD tarafı ise Avrupa ile olan ticaret dengesizliğinden şikayet ediyor. Özellikle otomotiv sektöründe Avrupa menşeli araçların ABD pazarında baskın olmasından rahatsızlık duyuluyor. Ayrıca Washington, Avrupa’nın daha fazla Amerikan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithal etmesini istiyor. Bu, enerji alanında ABD’nin dış ticaret dengesini düzeltme stratejisinin bir parçası.

Diğer yandan, ABD sanayi ürünlerinde karşılıklı sıfır tarife önerilerine daha temkinli yaklaşıyor. Beyaz Saray, bu tür anlaşmaların Amerikan üreticilerinin aleyhine sonuçlanabileceğini savunuyor. Dolayısıyla, her iki tarafın da farklı beklentiler içerisinde olduğu bir müzakere süreci başlıyor.

Avrupa’nın Stratejik Tavrı

AB, bu geçici ateşkes süresince hem iç pazarda reformlara hız vermeyi hem de yeni ticaret ortaklıklarını güçlendirmeyi hedefliyor. Brüksel, özellikle Asya ve Latin Amerika ile yapılan serbest ticaret anlaşmalarına daha fazla odaklanıyor. Bu sayede, ABD ile yaşanabilecek olası bir kopuş durumunda alternatif kanallar oluşturulmak isteniyor.

AB Komisyonu, aynı zamanda iç pazarda karşılaşılan bazı yapısal sorunları da çözme sözü verdi. Üye devletler arasında uygulanan farklı vergi ve düzenleme politikaları, ticaretin serbest akışını zaman zaman zorlaştırıyor. 90 günlük bu süreçte hem dışarıda uzlaşma aranacak hem de içeride birlik sağlanmaya çalışılacak.

Özel Sektör Nasıl Etkileniyor?

Bu gelişmeler yalnızca hükümetler düzeyinde değil, özel sektör açısından da büyük önem taşıyor. Özellikle Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerdeki otomotiv ve makine sektörleri, ABD’ye ihracatta oluşabilecek engellerden ciddi şekilde etkilenebilir. Aynı durum, ABD’nin tarım ve enerji sektörleri için de geçerli.

Avrupa’daki birçok büyük şirket, tarifelerin yeniden devreye girmesi durumunda tedarik zincirlerini değiştirmek zorunda kalabilir. Bu da maliyetlerin artması ve tüketici fiyatlarına yansıması anlamına geliyor. Bu yüzden iş dünyası temsilcileri, müzakerelerde olumlu sonuç çıkması için kamu otoritelerine çağrıda bulunuyor.

Uzlaşma Olasılığı Var mı?

Her iki taraf da ekonomik olarak birbirine bağımlı. Günlük ticaret hacmi milyarlarca doları bulan AB ve ABD ekonomileri, dünya ekonomisinin en büyük yapı taşları arasında yer alıyor. Bu nedenle tam ölçekli bir ticaret savaşının her iki taraf için de zarar verici olacağı konusunda uzmanlar hemfikir.

Ancak siyasi irade olmadan bu tür sorunların çözümü zor görünüyor. ABD seçim atmosferine girerken, ticaret politikaları iç siyasette de araç haline geliyor. Avrupa ise istikrarı ve birlik içinde hareket etmeyi önceliklendiriyor. Bu ortamda, teknik heyetler düzeyinde yürütülecek görüşmelerin sonucu merakla bekleniyor.

Geçici Barış mı, Kalıcı Anlaşma mı?

Tarafların attığı bu karşılıklı adımlar, bir uzlaşma zemini arayışının göstergesi. Ancak geçici adımların kalıcı sonuçlar doğurması için ciddi irade ve karşılıklı fedakârlık gerekiyor. Ticaret gibi çok katmanlı ve hassas bir konuda çözüm sadece teknik değil, aynı zamanda siyasi iradeye de dayanıyor.

Önümüzdeki 90 gün, AB ve ABD arasındaki ilişkilerin geleceği açısından belirleyici olacak. Ya yeni bir iş birliği dönemi başlayacak ya da ticaret gerilimi yeniden tırmanacak.

The post AB ile ABD Arasındaki Ticaret Gerilimine 90 Günlük Ara: Yeni Müzakere Fırsatı mı? first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/ab-ile-abd-arasindaki-ticaret-gerilimine-90-gunluk-ara-yeni-muzakere-firsati-mi/feed/ 0
Trump’tan TikTok’a Bir Şans Daha: Yasak Yerine 75 Günlük Ek Süre https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure/#respond Sat, 05 Apr 2025 12:22:35 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7749 Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, sosyal medya devi TikTok’a yönelik aldığı kararlarla yeniden gündemde. Daha önce defalarca konuşulan ve birçok kez ertelenen TikTok yasağı bir kez daha rafa kalktı. Başkan Trump, Çinli teknoloji firması ByteDance’e ait olan TikTok’un ABD’deki faaliyetlerini sona erdirme kararını 75 gün daha öteledi. Bu erteleme, yalnızca bir sosyal medya uygulamasının […]

The post Trump’tan TikTok’a Bir Şans Daha: Yasak Yerine 75 Günlük Ek Süre first appeared on TNT Haber.

]]>
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, sosyal medya devi TikTok’a yönelik aldığı kararlarla yeniden gündemde. Daha önce defalarca konuşulan ve birçok kez ertelenen TikTok yasağı bir kez daha rafa kalktı. Başkan Trump, Çinli teknoloji firması ByteDance’e ait olan TikTok’un ABD’deki faaliyetlerini sona erdirme kararını 75 gün daha öteledi. Bu erteleme, yalnızca bir sosyal medya uygulamasının kaderini değil, aynı zamanda ABD ile Çin arasında süregelen dijital ve politik gerilimin seyrini de etkileyecek.

Süreçte Yeni Bir Dönemeç

TikTok’un ABD’deki faaliyetlerine yönelik endişeler Trump’ın ilk döneminden bu yana gündemdeydi. Özellikle uygulamanın kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaştığı iddiaları, Washington’un TikTok’a karşı tavrını sertleştirmişti. Bu sebeple geçtiğimiz yıl içinde kabul edilen bir yasa, TikTok’un ya Amerikan bir şirkete satılmasını ya da ülkeden çekilmesini zorunlu kılmıştı. Ancak bu sürecin karmaşıklığı nedeniyle belirlenen tarihler sürekli öteleniyordu.

Son olarak 5 Nisan 2025 tarihinde dolması beklenen süre, Başkan Trump’ın kararıyla Haziran ortasına kadar uzatıldı. Trump, Truth Social hesabında yaptığı paylaşımda bu uzatmanın nedenini “karmaşık ve dikkatli ilerlenmesi gereken bir süreç” olarak açıkladı. Uygulamanın geleceğiyle ilgili net bir çözüm arayışı sürerken, bu karar TikTok’a adeta bir nefes aralığı sundu.

Kim Satın Alacak? Teknoloji Devleri Sahada

Trump yönetimi, TikTok’un Çin merkezli bir şirkete bağlı olmasının ulusal güvenlik açısından risk taşıdığı görüşünde. Bu nedenle uygulamanın el değiştirmesi gerektiği yönündeki baskılar devam ediyor. ABD’li bazı teknoloji devleri ve yatırımcı grupları bu fırsatı değerlendirmek için sıraya girmiş durumda.

Oracle, Amazon, Walmart gibi büyük şirketler; ayrıca milyarder iş insanı Frank McCourt’un önderliğinde oluşan özel bir konsorsiyum, TikTok’un ABD operasyonlarını satın almak için tekliflerini sundu. Henüz netleşmemiş olsa da, Trump yönetimi bu girişimlerden birinin kısa sürede somut bir anlaşmayla sonuçlanabileceğine inanıyor.

Başkan Trump geçtiğimiz günlerde bazı alıcılarla yüz yüze görüşmeler yaptı ve “anlaşmaya çok yakınız” diyerek sürecin olumlu ilerlediğini ima etti. Ancak satışın tamamlanması yalnızca Amerikan makamlarının onayıyla değil, aynı zamanda Çin hükümetinin de onayıyla mümkün olacak.

Çin’den Yanıt: Tarifelere Misilleme, Satışa Engel

ABD’nin Çin’e yönelik ticari baskıları, yalnızca teknoloji alanında değil, genel ekonomik ilişkilerde de tansiyonu artırıyor. Özellikle son dönemde ABD’nin Çin ürünlerine uyguladığı yeni gümrük tarifeleri, Pekin’in TikTok anlaşmasına karşı daha mesafeli yaklaşmasına neden oldu.

Çin yönetimi, bu yeni tarifeleri “haksız ekonomik baskı” olarak nitelendirirken, TikTok’un satışı konusunda daha önce verdikleri onayın geçerli olmayabileceğini ifade etti. Bu durum, satış sürecinin önündeki en büyük diplomatik engel olarak değerlendiriliyor.

ByteDance cephesi ise çözüm odaklı açıklamalar yapmayı sürdürüyor. Şirket yetkilileri, ABD hükümetiyle anlaşmaya varmak istediklerini, ancak Çin yasaları doğrultusunda ilerlemek zorunda olduklarını vurguluyor. Kısacası, iki ülke arasındaki siyasi tansiyon, TikTok’un kaderini doğrudan etkiliyor.

TikTok Kullanıcıları ve İçerik Üreticileri Ne Diyor?

Tüm bu politik ve ekonomik gelişmelerin gölgesinde kalan asıl taraf ise kullanıcılar. TikTok, ABD’de milyonlarca kullanıcıya sahip ve özellikle gençler arasında oldukça popüler. Eğlenceli videoların, dansların ve kısa skeçlerin ötesinde, bu uygulama binlerce içerik üreticisi için ciddi bir gelir kapısı anlamına geliyor.

TikTok influencer’ı olan ve platformda 2 milyondan fazla takipçiye sahip olan 23 yaşındaki Jada Simmons, belirsizliğin kendilerini çok zorladığını söylüyor. “Her gün video üretiyoruz ama bir sabah uyanıp her şeyin kapanmış olmasından korkuyoruz. Bu bizim işimiz, geçim kaynağımız,” diyor.

Bu durum, TikTok’un sadece eğlence amaçlı bir platform olmadığını; aynı zamanda dijital ekonomi içinde önemli bir yere sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bir Uygulamadan Daha Fazlası: Dijital Güç Savaşı

Trump’ın TikTok’a tanıdığı yeni süre, aslında çok daha geniş bir mücadeleyi simgeliyor. Bu sadece bir uygulamanın satışı ya da yasaklanması meselesi değil; aynı zamanda dijital güvenlik, veri egemenliği ve uluslararası teknoloji rekabetiyle ilgili bir mesele.

ABD, Çin merkezli teknoloji firmalarının dünya genelinde etkisini azaltmaya çalışıyor. TikTok da bu mücadelenin sembol haline gelmiş temsilcilerinden biri. Uzmanlara göre bu süreç, Batı ülkelerinin kendi dijital sınırlarını daha sıkı çizmeye başlamasıyla sonuçlanabilir.

Haziran Son Durak Olabilir

TikTok’un geleceğiyle ilgili bu 75 günlük yeni süre, büyük olasılıkla sürecin en kritik dönüm noktası olacak. Eğer bu zaman diliminde bir anlaşma sağlanamazsa, uygulamanın ABD pazarından tamamen çıkarılması gündeme gelecek. Bu da hem kullanıcılar hem yatırımcılar hem de küresel teknoloji piyasası için büyük bir sarsıntı yaratabilir.

Trump’ın bu hamlesi geçici bir uzatma mı, yoksa stratejik bir manevra mı, önümüzdeki haftalarda daha net anlaşılacak. Ancak bir gerçek var ki, TikTok’un akıbeti sadece ABD’de değil, tüm dünyada merakla izleniyor.

The post Trump’tan TikTok’a Bir Şans Daha: Yasak Yerine 75 Günlük Ek Süre first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure/feed/ 0
Çin’den Tayvan’a Gözdağı: Büyük Çaplı Askeri Tatbikatlarla Gerilim Tırmanıyor https://www.tnthaber.net/ekonomi/cinden-tayvana-gozdagi-buyuk-capli-askeri-tatbikatlarla-gerilim-tirmaniyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=cinden-tayvana-gozdagi-buyuk-capli-askeri-tatbikatlarla-gerilim-tirmaniyor https://www.tnthaber.net/ekonomi/cinden-tayvana-gozdagi-buyuk-capli-askeri-tatbikatlarla-gerilim-tirmaniyor/#respond Tue, 01 Apr 2025 15:07:43 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7686 Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), Tayvan çevresinde geniş kapsamlı askeri tatbikatlar başlattı. Bu tatbikatlar, Çin’in Tayvan’ın bağımsızlık girişimlerine karşı ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. PLA’nın Doğu Harekat Komutanlığı sözcüsü Shi Yi, tatbikatların deniz, hava, kara ve roket kuvvetlerinin ortak operasyonlarını içerdiğini belirtti. Tatbikatların amacı, Tayvan’ın bağımsızlık yanlısı hareketlerine karşı sert bir uyarı ve caydırıcılık sağlamak […]

The post Çin’den Tayvan’a Gözdağı: Büyük Çaplı Askeri Tatbikatlarla Gerilim Tırmanıyor first appeared on TNT Haber.

]]>
Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), Tayvan çevresinde geniş kapsamlı askeri tatbikatlar başlattı. Bu tatbikatlar, Çin’in Tayvan’ın bağımsızlık girişimlerine karşı ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. PLA’nın Doğu Harekat Komutanlığı sözcüsü Shi Yi, tatbikatların deniz, hava, kara ve roket kuvvetlerinin ortak operasyonlarını içerdiğini belirtti. Tatbikatların amacı, Tayvan’ın bağımsızlık yanlısı hareketlerine karşı sert bir uyarı ve caydırıcılık sağlamak olarak ifade edildi.

Çin, Tayvan’ı kendi toprağının bir parçası olarak görüp, gerekirse güç kullanarak kontrolü altına almayı hedefliyor. Buna karşılık, Tayvan’ın çoğu sakini fiili bağımsızlıklarını ve demokratik statülerini korumaktan yana. Olası bir çatışma, bölgedeki ittifakları ve ABD’nin müdahale olasılığını gündeme getirebilir. ABD, bölgedeki müttefiklik ilişkileri çerçevesinde Tayvan’a yönelik tehditleri ciddi bir endişe kaynağı olarak değerlendiriyor.

Tayvan’ın Tepkisi ve Savunma Önlemleri

Tayvan Cumhurbaşkanlığı Ofisi, Çin’in bu açık askeri provokasyonlarının sadece Tayvan Boğazı’ndaki barışı tehdit etmekle kalmayıp, tüm bölgenin güvenliğini de tehlikeye attığını belirtti. Ayrıca, Çin’in Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya, Kore, Filipinler ve Güney Çin Denizi yakınlarındaki tatbikatlarının da bölgesel istikrarı bozduğuna dikkat çekildi.

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saat içinde adanın çevresinde 19 Çin donanma gemisinin tespit edildiğini açıkladı. Bakanlık, Çin’in Shandong uçak gemisinin hareketlerini de izlediklerini ve bu gemi grubunun Tayvan’ın hava savunma tanımlama bölgesine girdiğini belirtti. Savunma Bakanı Wellington Koo, bu tür eylemlerin bölgesel barış ve istikrarı bozduğunu vurguladı.

Çin’in Tatbikatlarının Zamanlaması ve Mesajı

Bu tatbikatlar, Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te’nin Çin’i “dış düşman güç” olarak nitelendirmesi ve Çin’in Tayvan üzerindeki etkisini azaltmaya yönelik 17 maddelik bir strateji açıklamasının ardından geldi. Çin’in Tayvan İşleri Ofisi, Lai’nin bu tutumunu sert bir şekilde eleştirerek, bu tür eylemlerin kesinlikle tolere edilmeyeceğini ve kararlı bir şekilde karşılık verileceğini belirtti.

Bölgesel ve Küresel Etkiler

Çin’in Tayvan çevresindeki askeri faaliyetleri, bölgedeki diğer ülkeleri de endişelendiriyor. Özellikle Japonya ve Filipinler gibi ülkeler, Çin’in artan askeri varlığını yakından takip ediyor. ABD ise Tayvan’a olan desteğini sürdürerek, bölgedeki müttefikleriyle işbirliğini güçlendiriyor. Bu gelişmeler, Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik dinamiklerini karmaşıklaştırıyor ve olası bir çatışma riskini artırıyor.

Değerlendirme

Çin’in Tayvan çevresindeki geniş çaplı askeri tatbikatları, bölgedeki gerilimi tırmandırarak uluslararası toplumun dikkatini çekiyor. Tayvan’ın bağımsızlık yanlısı tutumu ve Çin’in sert tepkisi, iki taraf arasındaki tansiyonu yükseltiyor. Bölgedeki diğer ülkeler ve uluslararası aktörler, bu gelişmeleri yakından izleyerek olası bir çatışmanın önüne geçmek için diplomatik çabalarını artırıyor. Gelecekteki gelişmeler, tarafların tutumlarına ve uluslararası toplumun müdahalelerine bağlı olarak şekillenecek.

The post Çin’den Tayvan’a Gözdağı: Büyük Çaplı Askeri Tatbikatlarla Gerilim Tırmanıyor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/cinden-tayvana-gozdagi-buyuk-capli-askeri-tatbikatlarla-gerilim-tirmaniyor/feed/ 0
ABD’ye Cevap Gibi: Çin Ekonomide Yeni Sayfa Açıyor! https://www.tnthaber.net/gundem/abdye-cevap-gibi-cin-ekonomide-yeni-sayfa-aciyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=abdye-cevap-gibi-cin-ekonomide-yeni-sayfa-aciyor https://www.tnthaber.net/gundem/abdye-cevap-gibi-cin-ekonomide-yeni-sayfa-aciyor/#respond Thu, 27 Mar 2025 02:21:31 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7534 Çin, 2025 yılına yönelik ekonomik ve teknolojik hedeflerini belirlediği “Made in China 2025” programıyla, küresel ticaret savaşları ve deflasyon risklerine karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Bu strateji, yüksek teknolojiye dayalı üretimi artırmayı ve Çin’i küresel bir üretim lideri yapmayı amaçlıyor. Ekonomik Politikalar ve Büyüme Hedefleri Çin Merkez Bankası danışmanı Huang Yiping, ülkenin ekonomik büyümeyi teşvik etmek […]

The post ABD’ye Cevap Gibi: Çin Ekonomide Yeni Sayfa Açıyor! first appeared on TNT Haber.

]]>
Çin, 2025 yılına yönelik ekonomik ve teknolojik hedeflerini belirlediği “Made in China 2025” programıyla, küresel ticaret savaşları ve deflasyon risklerine karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Bu strateji, yüksek teknolojiye dayalı üretimi artırmayı ve Çin’i küresel bir üretim lideri yapmayı amaçlıyor.

Ekonomik Politikalar ve Büyüme Hedefleri

Çin Merkez Bankası danışmanı Huang Yiping, ülkenin ekonomik büyümeyi teşvik etmek için geniş politika alanına sahip olduğunu belirtti. Bu kapsamda, faiz indirimleri ve para arzının artırılması gibi önlemler gündemde. Ayrıca, 2025 yılı için yaklaşık %5’lik bir ekonomik büyüme hedefleniyor.

Yabancı Yatırımlar ve İş Ortamı

Başbakan Li Qiang, Apple, Citadel ve Qualcomm gibi büyük şirketlerin yöneticileriyle bir araya gelerek, Çin’in iş dünyasına açık olduğunu ve küresel ekonomik belirsizliklere rağmen işbirliğini sürdürmek istediğini vurguladı. Bu görüşmeler, Çin’in yabancı yatırımları çekme konusundaki kararlılığını gösteriyor.

Küresel Ticaret Gerilimleri ve Çin’in Tutumu

ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına yönelik ek tarifeler uygulama planlarına karşılık olarak, Çin hükümeti küreselleşme ve çok taraflılığa olan bağlılığını ifade etti. Başbakan Li Qiang, tek taraflı eylemlere karşı çıkarak, küresel ticaret sisteminin korunmasının önemini vurguladı.

Çin, 2025 yılına yönelik stratejileriyle ekonomik dirençliliğini artırmayı ve teknolojik alanda liderlik pozisyonunu güçlendirmeyi hedefliyor. Yabancı yatırımları teşvik ederek ve küresel ticaret sistemine olan bağlılığını sürdürerek, uluslararası işbirliğini ön planda tutuyor.

The post ABD’ye Cevap Gibi: Çin Ekonomide Yeni Sayfa Açıyor! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/abdye-cevap-gibi-cin-ekonomide-yeni-sayfa-aciyor/feed/ 0