Trump - TNT Haber https://www.tnthaber.net En Son Haber, Güncel Haber Mon, 06 Oct 2025 12:15:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.9 https://www.tnthaber.net/wp-content/uploads/2025/02/cropped-favicon-32x32.jpg Trump - TNT Haber https://www.tnthaber.net 32 32 Kaliforniya ve Oregon Donald Trump’ın Ulusal Muhafız Planına Dava Açtı https://www.tnthaber.net/dunya/kaliforniya-ve-oregon-donald-trumpin-ulusal-muhafiz-planina-dava-acti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=kaliforniya-ve-oregon-donald-trumpin-ulusal-muhafiz-planina-dava-acti https://www.tnthaber.net/dunya/kaliforniya-ve-oregon-donald-trumpin-ulusal-muhafiz-planina-dava-acti/#respond Mon, 06 Oct 2025 12:15:34 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8911 Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ve Oregon Valisi Tina Kotek, Donald Trump yönetiminin Ulusal Muhafız birliklerini Oregon’a gönderme kararına karşı ortak bir dava açtı. Federal hükümetin, Portland’daki göçmenlik ofisleri çevresinde artan protestoları gerekçe göstererek Kaliforniya’dan asker göndermesi iki eyalet arasında büyük gerginliğe neden oldu. Olayların fitilini ateşleyen gelişme, cumartesi gecesi Kaliforniya’dan 100’ü aşkın Ulusal Muhafızın Oregon’a […]

The post Kaliforniya ve Oregon Donald Trump’ın Ulusal Muhafız Planına Dava Açtı first appeared on TNT Haber.

]]>
Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ve Oregon Valisi Tina Kotek, Donald Trump yönetiminin Ulusal Muhafız birliklerini Oregon’a gönderme kararına karşı ortak bir dava açtı. Federal hükümetin, Portland’daki göçmenlik ofisleri çevresinde artan protestoları gerekçe göstererek Kaliforniya’dan asker göndermesi iki eyalet arasında büyük gerginliğe neden oldu.

Olayların fitilini ateşleyen gelişme, cumartesi gecesi Kaliforniya’dan 100’ü aşkın Ulusal Muhafızın Oregon’a geçmesiyle başladı. Oregon yetkilileri, bu birliklerin gönderilmesiyle ilgili olarak kendilerine hiçbir resmi bildirim yapılmadığını, askerlerin nerede konuşlandığının bile net olarak bilinmediğini belirtti. Bu durum hem güvenlik hem de anayasal yetki tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Trump yönetimi, Portland’daki protestoların “kontrolden çıktığını” savunarak, federal tesislerin korunması için bu adımın zorunlu olduğunu ileri sürüyor. Ancak Oregon ve Kaliforniya yönetimleri, bu kararın eyalet yetkilerini hiçe saydığını ve halk üzerindeki gerginliği daha da artıracağını savunuyor.

Mahkeme, şimdilik Trump’ın planladığı 200 kişilik yeni Ulusal Muhafız konuşlandırmasını geçici olarak durdurdu. Karar, federal yargıç Karin Immergut tarafından verildi. Immergut, Trump’ın önceki başkanlık döneminde atadığı bir isim olmasına rağmen, hukukun üstünlüğü ilkesine dayanarak geçici tedbir kararı verdi. Bu durum, siyasetin yargı üzerindeki etkisiyle ilgili tartışmalara da yeni bir boyut kazandırdı.

Trump ise sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada karara sert tepki gösterdi. Yargıcı eleştiren Trump, “Portland kaosa sürükleniyor, biz düzeni sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Trump’ın bu çıkışı, eyalet valileri tarafından “tehditkar ve kışkırtıcı” olarak değerlendirildi.

Kaliforniya ve Oregon yönetimleri, davayı yalnızca bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda anayasal yetki sınırlarını koruma mücadelesi olarak görüyor. Eyaletlere göre, federal hükümetin yerel kuvvetleri doğrudan yönlendirmesi, anayasanın açıkça eyalet yönetimlerine tanıdığı savunma ve iç güvenlik yetkilerini ihlal ediyor.

Oregon Başsavcısı Dan Rayfield, yaptığı açıklamada, “Federal birliklerin eyalet sınırları içinde izinsiz konuşlandırılması, gerginliği azaltmaz, tam tersine derinleştirir” ifadelerini kullandı. Kaliforniya Başsavcılığı da benzer bir açıklama yaparak, davaya birlikte müdahil olduklarını ve süreci Anayasa Mahkemesi’ne taşımaya hazırlandıklarını duyurdu.

Uzmanlara göre bu dava, Trump yönetimi ile batı kıyısındaki eyaletler arasında uzun süredir devam eden siyasi gerilimin bir yansıması. Son dönemde göçmenlik politikaları, çevre düzenlemeleri ve kamu güvenliği gibi konularda sık sık karşı karşıya gelen taraflar, bu kez doğrudan asker konuşlandırma yetkisi üzerinden karşı karşıya geliyor.

Şu anda federal mahkeme, geçici tedbirin kalıcı hale getirilip getirilmeyeceğine karar verecek. Sürecin önümüzdeki haftalarda daha da büyümesi bekleniyor. Gözlemciler, davanın sonucunun yalnızca Oregon ve Kaliforniya için değil, tüm eyaletlerin federal hükümet karşısındaki yetki sınırlarını da belirleyeceğini vurguluyor.

The post Kaliforniya ve Oregon Donald Trump’ın Ulusal Muhafız Planına Dava Açtı first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/dunya/kaliforniya-ve-oregon-donald-trumpin-ulusal-muhafiz-planina-dava-acti/feed/ 0
Trump ve Putin Alaska’da Ukrayna Barışı İçin Kritik Görüşme Yaptı https://www.tnthaber.net/gundem/trump-ve-putin-alaskada-ukrayna-barisi-icin-kritik-gorusme-yapti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=trump-ve-putin-alaskada-ukrayna-barisi-icin-kritik-gorusme-yapti https://www.tnthaber.net/gundem/trump-ve-putin-alaskada-ukrayna-barisi-icin-kritik-gorusme-yapti/#respond Sun, 17 Aug 2025 14:57:07 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=8628 Alaska’da gerçekleştirilen Trump Putin zirvesi, uluslararası gündemi derinden etkiledi. Zirve öncesinde sadece geçici bir ateşkes beklentisi hakimken, Rusya’nın Ukrayna’ya NATO’nun 5. maddesine benzer güvenlik garantilerini kabul edebileceği ortaya çıktı. Bu gelişme, Ukrayna’nın NATO’ya tam üye olmadan da caydırıcı bir korumaya kavuşabileceği ihtimalini doğurdu. Putin’den Tartışmalı Bölgelerde Taviz Mesajı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Donetsk dahil […]

The post Trump ve Putin Alaska’da Ukrayna Barışı İçin Kritik Görüşme Yaptı first appeared on TNT Haber.

]]>
Alaska’da gerçekleştirilen Trump Putin zirvesi, uluslararası gündemi derinden etkiledi. Zirve öncesinde sadece geçici bir ateşkes beklentisi hakimken, Rusya’nın Ukrayna’ya NATO’nun 5. maddesine benzer güvenlik garantilerini kabul edebileceği ortaya çıktı. Bu gelişme, Ukrayna’nın NATO’ya tam üye olmadan da caydırıcı bir korumaya kavuşabileceği ihtimalini doğurdu.

Putin’den Tartışmalı Bölgelerde Taviz Mesajı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Donetsk dahil olmak üzere beş tartışmalı bölge konusunda bazı tavizler verebileceği iddia edildi. Ancak bu tavizlerin kapsamı ve şartları netlik kazanmadı. Rusya’nın bu adımı, savaşın gidişatını değiştirebilecek bir hamle olarak yorumlandı.

Zelenskyy: “Savaşın Bitmesi İçin Saldırılar Durmalı”

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskyy, Rusya’nın ateşkese yanaşmamasını barış sürecini tıkayan en büyük sorun olarak değerlendirdi. Zelenskyy, “Saldırılar bitmeden barış olmaz. Barışa giden yol saldırıların sona ermesinden geçiyor” diyerek ülkesinin kararlılığını vurguladı. Ayrıca Pazartesi günü ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmeye dikkat çekerek, uluslararası toplumun desteğinin hayati olduğunu belirtti.

Trump: “Geçici Çözümler Yetersiz”

ABD Başkanı Donald Trump, zirve sonrası yaptığı açıklamada geçici ateşkesleri başarısız bulduğunu söyledi. Trump, “Geçici anlaşmalar uzun sürmez, kalıcı bir barışa yönelmek gerekir” diyerek farklı bir yaklaşım sergiledi. Trump’ın bu açıklaması, sürecin hızlandırılması için baskı unsuru olarak değerlendiriliyor.

Avrupa’dan Endişeli Sesler

Avrupa liderleri, ateşkes süreci atlanarak doğrudan barış anlaşmasına gidilmesinin Rusya’nın pazarlık gücünü artıracağı görüşünde birleşti. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ABD’nin güvenlik garantileri sağlamaya hazır olduğunu belirtirken, bunun detaylarının belirsizliğini koruduğunu söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb da Washington’daki kritik toplantıya katılacak isimler arasında yer aldı.

Ursula von der Leyen: “Sınırlar Güçle Değiştirilemez”

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Uluslararası sınırlar zorla değiştirilemez” açıklamasıyla tavizlere karşı net bir duruş sergiledi. Bu açıklama, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetin altını çizdi.

İngiltere’nin Stratejik Duruşu

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Trump ile kurduğu beklenmedik yakınlığı kullanarak ABD’nin güvenlik garantilerinden geri adım atmamasını sağlamaya çalışıyor. Starmer, Trump’ın kişisel yaklaşımını avantaja çevirmeyi hedeflerken, Avrupa’nın ortak duruşunu da korumak istiyor.

Moskova’nın Masadaki Şartları

Diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre, Moskova barış için Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk’tan çekilmesini, Kırım’ın statüsünü tanımasını ve Kherson ile Zaporizhzhia cephe hattının dondurulmasını istiyor. Bu şartlar, Kiev açısından oldukça zorlayıcı bulunuyor. Özellikle Kırım’ın statüsü, Ukrayna için kırmızı çizgi olmaya devam ediyor.

Donbas ve Toprak Tavizleri Tartışması

Guardian’ın değerlendirmelerine göre, Trump’un Donbas’taki bazı bölgelerde taviz verilmesiyle barışın hızlanabileceğini söylemesi dikkat çekti. Ancak Avrupa liderleri, bu yaklaşımın Ukrayna’nın egemenliğini zedeleyeceğini ve Rusya’ya stratejik avantaj sağlayacağını düşünüyor.

Washington’da Kritik Hafta

Pazartesi günü yapılacak Washington zirvesi, savaşın geleceğini belirleyecek en önemli toplantılardan biri olacak. Zelenskyy, Trump ve Avrupa liderleri bir araya gelerek kalıcı barışa giden adımları değerlendirecek. Toplantıdan çıkacak sonuç, sadece Ukrayna değil, tüm Avrupa güvenliği açısından kritik görülüyor.

Kalıcı Barış Mümkün mü?

Zirve sonrası oluşan tablo, kalıcı barış ihtimalinin masada olduğunu ancak şartların çok ağır olduğunu gösteriyor. Putin’in güvenlik garantilerini kabul etmesi önemli bir adım olsa da, toprak talepleri Kiev için kabul edilmesi güç koşullar sunuyor. Trump’ın hızlı çözüm isteği ve Avrupa’nın temkinli yaklaşımı arasında denge kurulup kurulamayacağı önümüzdeki günlerde netleşecek.

The post Trump ve Putin Alaska’da Ukrayna Barışı İçin Kritik Görüşme Yaptı first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/trump-ve-putin-alaskada-ukrayna-barisi-icin-kritik-gorusme-yapti/feed/ 0
Trump’tan Şaşırtan Öneri: Kanada’yı 51 Eyalet Yapmak İstedi Carney Sert Çıktı https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-sasirtan-oneri-kanadayi-51-eyalet-yapmak-istedi-carney-sert-cikti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=trumptan-sasirtan-oneri-kanadayi-51-eyalet-yapmak-istedi-carney-sert-cikti https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-sasirtan-oneri-kanadayi-51-eyalet-yapmak-istedi-carney-sert-cikti/#respond Wed, 07 May 2025 14:52:25 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7997 ABD Başkanı Donald Trump ile Kanada Başbakanı Mark Carney, Washington’da düzenlenen kritik bir zirvede bir araya geldi. Görüşme, iki ülke arasındaki ticaret gerilimleri ve Trump’ın tartışmalı “Kanada’yı 51. eyalet yapma” önerisi gölgesinde gerçekleşti. Trump, Kanada ile ilişkileri geliştirmek istediklerini söylerken, “Kanada bizim için çok özel bir yer” ifadelerini kullandı. Ancak bu açıklamanın hemen ardından Kanada’nın […]

The post Trump’tan Şaşırtan Öneri: Kanada’yı 51 Eyalet Yapmak İstedi Carney Sert Çıktı first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Başkanı Donald Trump ile Kanada Başbakanı Mark Carney, Washington’da düzenlenen kritik bir zirvede bir araya geldi. Görüşme, iki ülke arasındaki ticaret gerilimleri ve Trump’ın tartışmalı “Kanada’yı 51. eyalet yapma” önerisi gölgesinde gerçekleşti.

Trump, Kanada ile ilişkileri geliştirmek istediklerini söylerken, “Kanada bizim için çok özel bir yer” ifadelerini kullandı. Ancak bu açıklamanın hemen ardından Kanada’nın ABD‘ye katılması fikrini yinelemesi dikkat çekti. Başbakan Carney ise bu öneriyi sert bir dille reddederek, “Kanada bağımsızdır ve öyle kalacaktır. Satılık değiliz” dedi.

Görüşmede ekonomik ilişkiler de masadaydı. Trump ticaret anlaşmalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtirken, Carney ise mevcut anlaşmaların iki taraf için de adil olduğunu savundu. Taraflar her ne kadar fikir ayrılıkları yaşasa da görüşmeyi yapıcı olarak nitelendirdi.

İki liderin bir sonraki yüz yüze görüşmesinin Haziran ayında Kanada’da yapılacak G7 Zirvesi’nde gerçekleşmesi bekleniyor.

Görüşmenin perde arkasında ise diplomatik çevrelerin büyük bir hazırlığı vardı. Kanada tarafı, Trump’ın beklenmedik çıkışlarına hazırlıklıydı. Özellikle son aylarda ABD yönetiminin Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) sonrası ticari dengeyi yeniden kurma çabaları, iki ülke arasında zaman zaman gerilime neden olmuştu. Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin ardından Kanada ile ilişkileri gözden geçirme kararı alması, Ottawa yönetimini dikkatli adımlar atmaya zorladı.

Toplantıda gündeme gelen konulardan biri de sınır güvenliği oldu. Trump, göçmen geçişlerini azaltmak adına Kanada ile ortak sınırda yeni önlemler alınması gerektiğini savundu. Carney ise göçmenlerin Kanada toplumuna yaptığı katkıları vurgulayarak, sınır politikalarının insan hakları temelinde ele alınması gerektiğini belirtti. İki liderin bu konuda ortak bir uzlaşıya varamadığı gözlendi.

İklim değişikliği konusu da gündemdeydi. Carney, çevre politikalarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olduğunu dile getirdi. Trump ise önceki yönetiminden farklı olarak bu konuda daha yumuşak bir tutum sergilese de fosil yakıtların ekonomik büyüme için önemini vurguladı. Bu farklı yaklaşım, özellikle çevre aktivistlerinin dikkatini çekti.

Toplantı sonrası yapılan ortak basın açıklamasında liderler, “iki ülkenin güçlü tarihi bağlarına” vurgu yaparak, anlaşmazlıklara rağmen diyaloğun süreceğini belirtti. Bu açıklama, ilişkilerin tamamen kopmadığını ama ciddi fikir ayrılıklarının sürdüğünü gösterdi.

Zirveye her iki ülkeden üst düzey bakanlar da katıldı. Görüşmelerin perde arkasında ekonomik danışmanlar, dışişleri yetkilileri ve ticaret temsilcileri detaylı analizler sundu. Her iki taraf da yaz aylarında düzenlenecek zirvelerde bu konuların detaylı biçimde ele alınması için teknik düzeyde görüşmelere devam etme kararı aldı.

The post Trump’tan Şaşırtan Öneri: Kanada’yı 51 Eyalet Yapmak İstedi Carney Sert Çıktı first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-sasirtan-oneri-kanadayi-51-eyalet-yapmak-istedi-carney-sert-cikti/feed/ 0
ABD Başkanı Donald Trump: Ukrayna ile Uzlaşmak Rusya ile Anlaşmaktan Daha Zor https://www.tnthaber.net/dunya/abd-baskani-donald-trump-ukrayna-ile-uzlasmak-rusya-ile-anlasmaktan-daha-zor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=abd-baskani-donald-trump-ukrayna-ile-uzlasmak-rusya-ile-anlasmaktan-daha-zor https://www.tnthaber.net/dunya/abd-baskani-donald-trump-ukrayna-ile-uzlasmak-rusya-ile-anlasmaktan-daha-zor/#respond Thu, 24 Apr 2025 13:37:41 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7906 ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı son açıklamalarla dünya gündemini yeniden meşgul etti. Truth Social adlı sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir anlaşmaya varmanın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile uzlaşmaktan daha kolay olduğunu ifade etti. Trump’ın bu açıklamaları, Ukrayna’daki savaşın geleceği ve ABD’nin bu konudaki yaklaşımına dair yeni tartışmaların […]

The post ABD Başkanı Donald Trump: Ukrayna ile Uzlaşmak Rusya ile Anlaşmaktan Daha Zor first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı son açıklamalarla dünya gündemini yeniden meşgul etti. Truth Social adlı sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir anlaşmaya varmanın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile uzlaşmaktan daha kolay olduğunu ifade etti. Trump’ın bu açıklamaları, Ukrayna’daki savaşın geleceği ve ABD’nin bu konudaki yaklaşımına dair yeni tartışmaların fitilini ateşledi.

Putin ile Anlaşma İhtimali: “Zor Ama Mümkün”

Trump, paylaşımında Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek adına bir anlaşmaya hazır olabileceğini belirtti. Özellikle Vladimir Putin’in bu yönde bir irade gösterebileceğini düşündüğünü ifade eden Trump, “Putin ile bir anlaşmaya varmak mümkün olabilir. Ancak Zelenskiy, bu süreci daha karmaşık hale getiriyor,” dedi.

Başkana göre, Rusya tarafı belirli koşullar altında müzakereye açık olabilirken, Ukrayna’nın mevcut tutumu bu diyaloğu sekteye uğratıyor. Trump, özellikle Kırım konusundaki Ukrayna’nın sert duruşunu eleştirerek, bu tavrın barış ihtimalini uzaklaştırdığını savundu.

Kırım Meselesi Yine Gündemde

Trump’ın en çok dikkat çeken ifadelerinden biri ise Kırım üzerine oldu. 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım, hâlen uluslararası toplum tarafından Ukrayna toprağı olarak tanınıyor. Ancak Trump, bu bölgenin artık bir “tartışma konusu” olmadığını savundu. Eski başkan, “Kırım, Obama döneminde zaten kaybedilmişti. Bu konunun artık müzakerelerde merkezi bir yer tutması gereksiz” ifadelerini kullandı.

Bu yorumlar, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdiği önemi sürekli vurgulayan Zelenskiy yönetimi açısından kabul edilmesi zor bir pozisyon olarak değerlendiriliyor. Nitekim Zelenskiy, defalarca Kırım da dahil olmak üzere tüm işgal altındaki bölgelerin Ukrayna’ya geri dönmesi gerektiğini belirtmişti.

“Zelenskiy ile Anlaşmak Çok Daha Zor”

Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i eleştirerek, onunla bir uzlaşmaya varmanın beklediğinden çok daha zor olduğunu söyledi. “Putin ile konuşmak daha basit olabilir. Ama Zelenskiy ile aynı masada oturmak ve bir orta yol bulmak çok daha karmaşık,” diyen Trump, Zelenskiy’nin özellikle Batı’dan aldığı destek nedeniyle uzlaşmaya yanaşmadığını öne sürdü.

Trump, bu açıklamalarıyla ABD’de bazı çevrelerden tepki alırken, bazı yorumcular ise eski başkanın “gerçekçi” bir bakış açısı sunduğunu savunuyor. ABD’nin mevcut yönetimi ise Ukrayna’ya askeri ve ekonomik destek vermeyi sürdürüyor ve Rusya’ya karşı sert tutumunu koruyor.

Seçimlere Giderken Dış Politika Vurgusu

Trump’ın bu çıkışı, yaklaşan 2024 başkanlık seçimleri öncesinde dış politika vizyonunu yeniden şekillendirme çabası olarak da değerlendiriliyor. Başkanlığı döneminde Rusya ile ilişkilerinde pragmatik bir çizgi izleyen Trump, yeni dönemde de bu yaklaşımı sürdürmeyi planladığını ima ediyor. Özellikle Amerika’nın dış askeri müdahalelerdeki rolünü azaltmak isteyen Trump, Ukrayna Savaşı’nı sona erdirmenin başkanlık vaatlerinden biri olduğunu daha önce de dile getirmişti.

Uluslararası Tepkiler ve Yorumlar

Trump’ın sözleri uluslararası basında geniş yankı buldu. Bazı yorumcular, bu açıklamaların Rusya tarafından memnuniyetle karşılanabileceğini belirtti. Zira Moskova uzun süredir Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin çatırdamasını umuyor. Diğer yandan, Ukrayna ise bu tür açıklamaların kendi mücadelesini zayıflatmasından endişe ediyor.

Avrupa ülkeleri ise Trump’ın yaklaşımına temkinli yaklaşıyor. Özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkeler, savaşın sona ermesi için diplomasiye açık olduklarını belirtirken, bu sürecin Ukrayna’nın onuru ve egemenliği gözetilerek yürütülmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Barış Yakın mı, Uzak mı?

Donald Trump’ın açıklamaları, Ukrayna krizinin çözümünde alternatif yolların tartışılmasına neden oldu. Ancak bu açıklamaların gerçekte ne kadar etkili olacağı ve sahadaki dinamikleri ne ölçüde değiştireceği belirsiz. Zelenskiy yönetimi hâlâ direnişi sürdürmekte kararlı, Batı desteği güçlü şekilde devam ediyor ve Rusya’nın da pozisyonunda köklü bir değişiklik görünmüyor.

Ancak Trump’ın bu çıkışı, bir kez daha Ukrayna krizinin sadece bölgesel değil, küresel bir mesele olduğunu ve dünya liderlerinin bu konuda farklı bakış açılarına sahip olduğunu gözler önüne serdi. Gelecek haftalar ve aylar, bu açıklamaların ne ölçüde somut etkilere yol açacağını gösterecek.

The post ABD Başkanı Donald Trump: Ukrayna ile Uzlaşmak Rusya ile Anlaşmaktan Daha Zor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/dunya/abd-baskani-donald-trump-ukrayna-ile-uzlasmak-rusya-ile-anlasmaktan-daha-zor/feed/ 0
Son Dakika: Trump’tan Fed Başkanı Jerome Powell’a Sert Sözler! https://www.tnthaber.net/ekonomi/son-dakika-trumptan-fed-baskani-jerome-powella-sert-sozler/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=son-dakika-trumptan-fed-baskani-jerome-powella-sert-sozler https://www.tnthaber.net/ekonomi/son-dakika-trumptan-fed-baskani-jerome-powella-sert-sozler/#respond Mon, 21 Apr 2025 18:19:17 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7874 ABD Başkanı Donald Trump, Federal Rezerv (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerini sertleştirerek finans çevrelerinde ve piyasalarda büyük yankı uyandırdı. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda Powell’ı “büyük kaybeden” olarak tanımlarken, faiz indirimi konusunda “çok geç kaldığını” savundu. Trump’ın açıklaması şu şekilde oldu: “Jerome Powell yine geç kaldı. Ülkemizin ekonomisi zorluklar içinde. […]

The post Son Dakika: Trump’tan Fed Başkanı Jerome Powell’a Sert Sözler! first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Başkanı Donald Trump, Federal Rezerv (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerini sertleştirerek finans çevrelerinde ve piyasalarda büyük yankı uyandırdı. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda Powell’ı “büyük kaybeden” olarak tanımlarken, faiz indirimi konusunda “çok geç kaldığını” savundu.

Trump’ın açıklaması şu şekilde oldu: “Jerome Powell yine geç kaldı. Ülkemizin ekonomisi zorluklar içinde. Faizleri hemen düşürmezsek, bu işi toparlamak imkansız olacak. Bay Çok Geç yine iş başında.”

Piyasalarda Deprem Etkisi

Trump’ın sözleri, ABD finans piyasalarında sarsıntıya yol açtı. Dow Jones endeksi gün içinde 1.000 puana yakın düşüş yaşadı. Nasdaq %3’ün, S&P 500 ise %2,9’un üzerinde değer kaybetti. Özellikle teknoloji şirketleri bu sert düşüşten olumsuz etkilendi. Tesla ve Nvidia gibi dev hisselerde %5’i aşan kayıplar görüldü.

Dolar, büyük para birimleri karşısında değer kaybetti. Yatırımcılar, Fed’in üzerindeki siyasi baskının para politikasında belirsizlik yaratmasından endişe ediyor.

Trump: “Görevden Alınmalı!”

Trump’ın açıklamalarında en dikkat çeken ifadelerden biri de Powell’ın görevde kalıp kalmamasıyla ilgiliydi. Trump, Fed Başkanı’nı görevden almanın zamanı geldiğini belirtti: “Artık yeter! Ekonomimizin bu kadar uzun süre zarar görmesine izin veremeyiz. Powell başarısız oldu. Gitmeli.”

Bu açıklama, Fed’in bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. 1913 tarihli Federal Rezerv Yasası’na göre, bir Fed Başkanı yalnızca “geçerli nedenlerle” görevden alınabiliyor. Siyasi görüş ayrılıkları ise bu kriteri karşılamıyor.

Powell Cephesinden Sessizlik

Jerome Powell henüz Trump’ın açıklamalarına doğrudan yanıt vermedi. Ancak Powell daha önce defalarca, Fed’in enflasyonla mücadele çabalarının siyasi etkilerden bağımsız sürdürüleceğini vurgulamıştı. Powell, son basın toplantısında, faiz oranlarını yalnızca ekonomik verilere göre değerlendirdiklerini belirtmişti.

Fed’in Duruşu Ne?

Fed, son 18 ayda yaptığı agresif faiz artırımlarının ardından faizleri %5,25-%5,50 aralığında sabit tutuyor. Enflasyonun hâlâ %2 hedefinin üzerinde seyretmesi, faiz indirimlerini öteleyen temel sebep olarak öne çıkıyor.

Ekonomistlere göre, Fed’in erken faiz indirimi yapması, enflasyonu yeniden hızlandırabilir. Bu durum, ABD ekonomisini stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) riskiyle karşı karşıya bırakabilir.

Uzmanlardan Uyarı

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Siyasi müdahaleler, Fed’in karar alma mekanizmasını zayıflatabilir. Bu da hem enflasyonun kontrol altına alınmasını zorlaştırır hem de ekonomik istikrarı tehdit eder,” dedi.

Bazı uzmanlara göre, Trump’ın baskıları kısa vadeli siyasi kazançlara yönelik olsa da, uzun vadede ABD’nin para politikasına olan küresel güveni zedeleyebilir.

Ekonomi Üzerinde Siyasi Gölge

Trump’ın Powell’a yönelik son saldırısı, Fed’in bağımsızlığına dair hassas dengeleri yeniden gündeme taşıdı. Piyasalar, Fed’in olası bir faiz indirimi sinyali vermemesi durumunda daha da sert tepkiler verebilir.

Şimdi gözler Powell’ın olası yanıtında ve Fed’in 1 Mayıs’taki faiz kararında. Ancak bir gerçek var ki, bu tartışmalar ABD ekonomisinin geleceğine dair belirsizliği artırıyor.

The post Son Dakika: Trump’tan Fed Başkanı Jerome Powell’a Sert Sözler! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/son-dakika-trumptan-fed-baskani-jerome-powella-sert-sozler/feed/ 0
Beyaz Saray’dan Çin’e Sert Mesaj: Anlaşmak Zorunda Olan Biz Değil Sizsiniz! https://www.tnthaber.net/gundem/beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz https://www.tnthaber.net/gundem/beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz/#respond Wed, 16 Apr 2025 07:20:06 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7830 Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasında yıllardır süren ticaret savaşı, son açıklamalarla birlikte yeniden alevlendi. Beyaz Saray’dan yapılan net çıkış, küresel ekonominin geleceğini doğrudan ilgilendiren bu krizin daha da büyüyebileceğine işaret ediyor. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Çin ile bir ticaret anlaşması yapmak zorunda olmadığını, ancak Çin’in ABD pazarına erişebilmesi için […]

The post Beyaz Saray’dan Çin’e Sert Mesaj: Anlaşmak Zorunda Olan Biz Değil Sizsiniz! first appeared on TNT Haber.

]]>
Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasında yıllardır süren ticaret savaşı, son açıklamalarla birlikte yeniden alevlendi. Beyaz Saray’dan yapılan net çıkış, küresel ekonominin geleceğini doğrudan ilgilendiren bu krizin daha da büyüyebileceğine işaret ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Çin ile bir ticaret anlaşması yapmak zorunda olmadığını, ancak Çin’in ABD pazarına erişebilmesi için bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu söyledi. Bu açıklama, Washington’un ticaret politikalarında “önce Amerika” yaklaşımını daha da keskinleştirdiğini gözler önüne serdi.

ABD’den Güçlü Bir Ekonomik Pozisyon

Leavitt, konuşmasında ABD’nin tüketim gücünün dünyanın geri kalanından çok daha fazla olduğuna vurgu yaparak, “Çin bizim sahip olduğumuz şeyi istiyor: Amerikan tüketicisi. Yani paramıza ihtiyaçları var. Bizimle anlaşmak zorundalar çünkü alternatifleri sınırlı” dedi.

Bu açıklama, sadece Çin’e değil, aynı zamanda dünya genelindeki ABD dışı üreticilere de açık bir mesaj niteliği taşıyor: “ABD pazarı olmadan büyüme zor.” Washington, kendi ekonomisinin büyüklüğünü ve çekim gücünü, küresel pazarlık masasında bir koz olarak öne çıkarıyor.

Ticaret Savaşlarında Yeni Perde

Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin ardından ticaret politikalarında sertleşme sinyalleri gelmeye başlamıştı. Bu süreçte Çin’e yönelik gümrük tarifelerinin artırılması da gündeme geldi. Özellikle otomotiv, elektronik ve yarı iletken sektörlerinde Çin’e uygulanan vergilerin ciddi oranda yükseltileceği konuşuluyor.

Son olarak ABD’nin Çin’e uyguladığı bazı gümrük tarifelerinin %145’e kadar çıkarıldığı bildirildi. Çin de bu hamleye karşılık olarak ABD ürünlerine %125 oranında ek vergi getirdi. Bu karşılıklı hamleler, iki ülke arasındaki ekonomik gerilimi açıkça ortaya koydu.

Beyaz Saray: Alternatif Pazarlara Açığız

Karoline Leavitt’in açıklamalarının bir başka önemli noktası ise, ABD’nin Çin dışında yeni ticaret ortaklarına yöneldiği oldu. “Yakında bazı ülkelerle yeni tarife anlaşmalarımızı açıklayacağız” diyen Leavitt, ABD’nin küresel bir alternatif strateji izlemeye başladığını da duyurdu.

Bu açıklama, Çin ile yaşanan gerilimin kalıcı olabileceğine dair bir işaret olarak yorumlandı. Washington’un yeni pazarlar ve ittifaklarla Çin’e olan ekonomik bağımlılığını azaltmayı hedeflediği anlaşılıyor.

Çin’den Sert Tepki ve Misillemeler

Pekin yönetimi ise ABD’nin bu hamlelerine tepkisiz kalmadı. Çin, ABD’nin getirdiği ek vergilere karşılık olarak 11 Amerikan şirketini kara listeye aldı. Ayrıca Çin Ticaret Bakanlığı, Dünya Ticaret Örgütü’ne resmi bir şikayette bulundu.

Çin hükümeti, vatandaşlarına da ABD’ye seyahat etmemeleri yönünde uyarılarda bulunarak, gerilimin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve diplomatik bir boyuta ulaştığını ortaya koydu.

Küresel Ekonomi Zorlanıyor

ABD ve Çin’in dünya ticaretinin en büyük iki aktörü olması, yaşanan her gerilimin küresel çapta dalgalanmalara neden olmasına yol açıyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ve gelişmekte olan pazarlar, bu iki dev ekonomi arasında sıkışıp kalmış durumda.

Nitekim Japonya’da Nikkei endeksinin %3’lük düşüş yaşaması, yatırımcıların küresel risk algısındaki artışa doğrudan bir örnek teşkil ediyor. Aynı şekilde, birçok Avrupa ülkesinde sanayi üretiminde yavaşlama ve tedarik zincirlerinde aksama yaşandığı bildiriliyor.

Trump Yönetimi Ne Hedefliyor?

Donald Trump, ilk başkanlık döneminde başlattığı “Önce Amerika” politikasını yeniden canlandırmış görünüyor. Trump, Çin ile olan ticaret açığını azaltmak, yerli üretimi teşvik etmek ve dışa bağımlılığı minimuma indirmek istiyor.

Leavitt’in ifadeleri, bu stratejinin yalnızca ekonomik değil aynı zamanda siyasi bir irade olduğunu gösteriyor. Trump yönetimi, Çin’e karşı ekonomik baskı kurarak onu masaya oturtmayı hedefliyor. Ancak Çin’in de kendi ekonomik ve siyasi duruşundan taviz vermemesi, bu sürecin kısa vadede çözüme ulaşmasının zor olduğunu ortaya koyuyor.

Yeni Ticaret Dönemi Başlıyor mu?

ABD’nin Çin dışında birçok ülke ile alternatif ticaret yolları ve anlaşmaları araması, dünya ticaretinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Güneydoğu Asya ülkeleri, Hindistan ve Güney Amerika gibi yükselen pazarlar, ABD için yeni ihracat ve ithalat merkezleri haline gelebilir.

Bu gelişme, Çin için önemli bir tehdit oluşturuyor. Çünkü uzun vadede ABD’nin Çin’e olan bağımlılığını azaltması, Çin ekonomisinin büyüme dinamiklerini doğrudan etkileyebilir.

Taraflar Masaya Oturacak mı?

ABD ile Çin arasındaki bu ticaret savaşı, şimdilik yumuşama sinyalleri vermiyor. Aksine taraflar, ellerindeki tüm kozları kullanarak üstünlük kurma yarışına girmiş gibi görünüyor.

Ancak uzmanlara göre, iki tarafın da küresel ekonomik sistemden büyük kazançlar sağladığı göz önüne alındığında, uzun vadede karşılıklı tavizlerle bir anlaşma kaçınılmaz olacak. Özellikle dünya ekonomisinin resesyona girmemesi için bu tarz büyük aktörlerin bir uzlaşma zemini yaratması gerekiyor.

The post Beyaz Saray’dan Çin’e Sert Mesaj: Anlaşmak Zorunda Olan Biz Değil Sizsiniz! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/beyaz-saraydan-cine-sert-mesaj-anlasmak-zorunda-olan-biz-degil-sizsiniz/feed/ 0
Ticaret Savaşları Sürüyor: Piyasalar Trump ve Çin’den Tedirgin https://www.tnthaber.net/gundem/ticaret-savaslari-suruyor-piyasalar-trump-ve-cinden-tedirgin/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ticaret-savaslari-suruyor-piyasalar-trump-ve-cinden-tedirgin https://www.tnthaber.net/gundem/ticaret-savaslari-suruyor-piyasalar-trump-ve-cinden-tedirgin/#respond Fri, 11 Apr 2025 14:08:40 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7814 ABD Başkanı Donald Trump’ın, dünya ticaretini derinden etkileyen yüksek gümrük tarifeleri politikasına yönelik 90 günlük bir “duraklama” ilan etmesi, geçici bir rahatlama sağlamış olsa da bu karar Avrupa’da ve küresel piyasalarda ciddi bir belirsizlik yarattı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Bu sadece kırılgan bir moladır” sözleri, durumu tam anlamıyla özetliyor. 90 Günlük Mola: Gerçek Bir Geri […]

The post Ticaret Savaşları Sürüyor: Piyasalar Trump ve Çin’den Tedirgin first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Başkanı Donald Trump’ın, dünya ticaretini derinden etkileyen yüksek gümrük tarifeleri politikasına yönelik 90 günlük bir “duraklama” ilan etmesi, geçici bir rahatlama sağlamış olsa da bu karar Avrupa’da ve küresel piyasalarda ciddi bir belirsizlik yarattı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Bu sadece kırılgan bir moladır” sözleri, durumu tam anlamıyla özetliyor.

90 Günlük Mola: Gerçek Bir Geri Adım mı, Yoksa Takvimli Bir Tehdit mi?

Trump yönetimi tarafından açıklanan 90 günlük tarife askıya alma kararı, birçok ülke için bir müzakere şansı gibi görünse de, bunun ardında yatan stratejik hamleler ve tehdit unsurları daha derin bir sorunun göstergesi. Bu süreç, ABD’nin kendi çıkarlarını korumak adına, küresel ekonomi üzerinde ne denli baskı kurabileceğinin bir başka örneği.

Macron’un Tepkisi: Belirsizlik, Avrupa Şirketlerini Sarsıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bu 90 günün aslında bir çözüm süreci değil, ekonomik aktörler için belirsizlik ve risk anlamına geldiğini ifade etti. Özellikle otomotiv, havacılık ve lüks tüketim gibi ABD pazarıyla entegre çalışan sektörler, yatırım ve üretim planlarında ciddi kararsızlık yaşıyor. Macron’un deyimiyle, “Her an iptal edilebilecek geçici bir ateşkesle” Avrupa, ekonomik kararlar almakta zorlanıyor.

Çin ve AB Ortak Cephesi: “Zorbalığa” Karşı Diplomatik Hamleler

Trump’ın tarifelerinden en çok etkilenen bir diğer aktör ise Çin. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Avrupa Birliği ile ortak hareket etme çağrısı yaparak, ABD’nin “ekonomik zorbalığına” karşı durulması gerektiğini belirtti. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ile Pekin’de bir araya gelen Xi, Avrupa ile ticaretin siyasi baskıdan arındırılması gerektiğini savundu.

Bu açıklamanın hemen ardından Çin, ABD ürünlerine uyguladığı tarifeleri yüzde 125’e kadar çıkardı. Bu agresif karşı hamle, ticaret savaşının kısa vadede yatışmayacağını ve taraflar arasında daha sert ekonomik kararların alınabileceğini gösteriyor.

Piyasalarda Deprem Etkisi

Tarifelerin askıya alınması kısa süreli bir olumlu hava yaratsa da, küresel borsalarda düşüş dalgası hızla yayıldı. Tokyo Borsası’nda yüzde 5’e yakın kayıplar yaşanırken, Avrupa’da da endeksler kırmızıya büründü. Özellikle enerji fiyatlarında dalgalanmalar dikkat çekiyor; petrol fiyatları art arda ikinci haftasında da düşüş eğiliminde.

Finans çevreleri, 90 gün sonra ne olacağına dair hiçbir kesinlik olmadığını vurguluyor. Bu, yatırımcıların uzun vadeli stratejiler geliştirmesini engelliyor. Risk iştahının azalması ise hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini baskı altına alıyor.

Ticaret Savaşlarının Diplomasiye Etkisi

Bu süreç sadece ekonomiyle sınırlı değil; aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de yeni dengeler yaratıyor. Çin’in Avrupa ülkeleriyle kurduğu temaslar, küresel iş birliği arayışlarının artacağını gösteriyor. Trump yönetiminin sert söylemleri, ABD’nin geleneksel müttefikleriyle ilişkilerini de zora sokuyor.

Avrupa Birliği, bu noktada iki seçenekle karşı karşıya: Ya Trump yönetimiyle daha fazla taviz vererek kısa vadeli çözümler üretmek, ya da Çin gibi alternatif ticaret ortaklarıyla ilişkileri güçlendirmek.

Fransa ve Almanya’nın Ortak Hattı

Fransa’nın yanı sıra Almanya da tarifelere karşı sert bir duruş sergiliyor. Alman yetkililer, özellikle otomotiv sektörünün geleceği için belirsizlik ortamının kaldırılması gerektiğini belirtiyor. AB Komisyonu ise, Trump ile doğrudan müzakere masasına oturmak yerine, ortak stratejiler geliştirerek yanıt vermekten yana.

Bu ortak hat, Avrupa’nın kendi içinde daha koordineli hareket etmesine neden olabilir. Ancak ABD’nin iç politikasında yaşanan dalgalanmalar, alınan kararların sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.

Süreç Nasıl Gelişecek?

Uzmanlara göre, 90 gün sonra tarifelerin geri getirilmesi olasılığı yüksek. Trump, özellikle seçimlere giderken “sert duruşunu” kaybetmek istemiyor. Bu nedenle müzakereler sonuçlansa bile yeni bir ekonomik cepheleşme kaçınılmaz olabilir.

Avrupa’nın bu süreçte yapması gereken en önemli şey, dış ticarette bağımsızlık ilkesini gözeterek yeni pazarlar ve iş birlikleri geliştirmek. Aksi halde Trump’ın baskıcı stratejilerine karşı savunmasız kalabilir.

Trump’ın 90 günlük tarife molası, aslında bir barış değil; yeni bir ekonomik savaşın sessiz hazırlığı. Avrupa’nın, Çin’in ve diğer ülkelerin nasıl bir yol izleyeceği, küresel ekonominin geleceğini belirleyecek.

The post Ticaret Savaşları Sürüyor: Piyasalar Trump ve Çin’den Tedirgin first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/ticaret-savaslari-suruyor-piyasalar-trump-ve-cinden-tedirgin/feed/ 0
Son Dakika! 500 Milyar Dolar Buhar Oldu: Trump’ın Tarifeleri Zenginleri Vurdu! https://www.tnthaber.net/gundem/son-dakika-500-milyar-dolar-buhar-oldu-trumpin-tarifeleri-zenginleri-vurdu/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=son-dakika-500-milyar-dolar-buhar-oldu-trumpin-tarifeleri-zenginleri-vurdu https://www.tnthaber.net/gundem/son-dakika-500-milyar-dolar-buhar-oldu-trumpin-tarifeleri-zenginleri-vurdu/#respond Wed, 09 Apr 2025 12:25:57 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7806 ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu ek gümrük tarifeleri, küresel piyasalarda büyük dalgalanmalara yol açtı. Bu politikaların etkisiyle, Forbes’un “2025 Dünyanın En Zenginleri” listesinde yer alan milyarderlerin servetlerinde ciddi azalmalar yaşandı. Özellikle teknoloji sektöründeki isimler, bu düşüşten en fazla etkilenenler arasında. Mark Zuckerberg: En Büyük Kayıp Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, bu süreçte en büyük servet […]

The post Son Dakika! 500 Milyar Dolar Buhar Oldu: Trump’ın Tarifeleri Zenginleri Vurdu! first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu ek gümrük tarifeleri, küresel piyasalarda büyük dalgalanmalara yol açtı. Bu politikaların etkisiyle, Forbes’un “2025 Dünyanın En Zenginleri” listesinde yer alan milyarderlerin servetlerinde ciddi azalmalar yaşandı. Özellikle teknoloji sektöründeki isimler, bu düşüşten en fazla etkilenenler arasında.

Mark Zuckerberg: En Büyük Kayıp

Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, bu süreçte en büyük servet kaybını yaşayan isim oldu. Zuckerberg’ün serveti, hisse senetlerindeki düşüş nedeniyle 33 milyar dolar azaldı. Bu kayıp, Meta’nın piyasa değerindeki düşüşle doğrudan bağlantılı.

Bernard Arnault: Lüks Tüketimde Gerileme

LVMH’nin patronu Bernard Arnault da ciddi bir kayıpla karşılaştı. Arnault’nun serveti, lüks tüketim ürünlerine olan talebin azalması ve şirket hisselerinin değer kaybetmesi sonucu 29.4 milyar dolar eridi.

Larry Ellison ve Jeff Bezos: Teknoloji Devleri Zorlanıyor

Oracle’ın CEO’su Larry Ellison, şirket hisselerindeki %10’luk düşüş nedeniyle 28.7 milyar dolar kaybetti. Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ise, Amazon hisselerinin %11 değer kaybetmesi sonucu 19 milyar dolar zarar etti.

Google Kurucuları: Page ve Brin’in Kayıpları

Google’ın ana şirketi Alphabet’in kurucuları Larry Page ve Sergey Brin de bu süreçten etkilendi. Page’in serveti 18.3 milyar dolar, Brin’in ise 17 milyar dolar azaldı. Alphabet hisselerindeki %12’lik düşüş, bu kayıpların temel nedeni olarak görülüyor.

Elon Musk: Servetini Artıran İstisna

Tüm bu kayıplara rağmen, Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, servetini artırmayı başardı. Musk’ın serveti, son dönemde 23 milyar dolar artarak dikkat çekti. Bu artış, Tesla’nın piyasa değerindeki yükseliş ve SpaceX’in başarılı projeleriyle ilişkilendiriliyor.

Diğer Önemli Kayıplar

  • Michael Dell: Dell Technologies’in kurucusu, şirket hisselerinin %20 değer kaybetmesiyle 20 milyar dolar zarar etti.
  • Jensen Huang: Nvidia’nın CEO’su, şirket hisselerindeki %20’lik düşüş nedeniyle 20 milyar dolar kaybetti.
  • Steve Ballmer: Microsoft’un eski CEO’su, Microsoft hisselerindeki %10’luk düşüş sonucu 13 milyar dolar zarar etti.

Trump’ın Politikalarının Etkisi

ABD Başkanı Donald Trump’ın uyguladığı ek gümrük tarifeleri, özellikle teknoloji ve lüks tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren milyarderlerin servetlerinde büyük düşüşlere neden oldu. Bu politikalar, küresel ticarette gerilimi artırarak piyasalarda belirsizlik yarattı. Özellikle Çin, Avrupa Birliği ve Güney Kore gibi büyük ticaret ortaklarına yönelik tarifeler, karşılıklı misillemelere yol açtı ve bu da piyasalardaki dalgalanmaları tetikledi.

Küresel Piyasalarda Dalgalanma

Trump’ın tarifeleri, küresel piyasalarda büyük dalgalanmalara neden oldu. ABD’de S&P 500 endeksi %10’dan fazla düşüş yaşarken, Avrupa ve Asya borsaları da benzer şekilde etkilendi. Çin’in misilleme olarak yüksek ithalat vergileri uygulaması ve para birimini devalüe etmesi, ticaret savaşının boyutlarını genişletti. Bu gelişmeler, yatırımcıların risk iştahını azaltarak piyasalarda volatiliteyi artırdı.

Milyarderlerin Tepkileri

Birçok milyarder ve yatırımcı, Trump’ın tarifelerine karşı tepkilerini dile getirdi. Hedge fon yöneticisi Bill Ackman, tarifelerin ekonomik etkilerinin felaket olabileceğini belirterek, 90 günlük bir duraklama çağrısında bulundu. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon ise, “Önce Amerika” yaklaşımının ABD’yi ekonomik olarak izole edebileceği uyarısında bulundu. Bu tepkiler, iş dünyasının Trump’ın politikalarına karşı endişelerini yansıtıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ek gümrük tarifeleri, küresel ekonomide büyük yankı uyandırdı. Forbes’un “2025 Dünyanın En Zenginleri” listesinde yer alan birçok milyarder, bu politikaların doğrudan etkisiyle servetlerinde büyük kayıplar yaşadı. Özellikle teknoloji ve lüks tüketim sektörlerindeki isimler, hisse senetlerindeki değer kaybı nedeniyle ciddi zararlarla karşılaştı. Ancak, Elon Musk gibi bazı istisnalar, bu süreçte servetlerini artırmayı başardı. Küresel piyasalardaki bu dalgalanmalar, ticaret politikalarının ve ekonomik kararların milyarderler üzerindeki doğrudan etkisini gözler önüne seriyor.

The post Son Dakika! 500 Milyar Dolar Buhar Oldu: Trump’ın Tarifeleri Zenginleri Vurdu! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/son-dakika-500-milyar-dolar-buhar-oldu-trumpin-tarifeleri-zenginleri-vurdu/feed/ 0
Kritik Buluşma 10 Nisan 2025’te: Rusya ve ABD İstanbul’da Masaya Oturuyor https://www.tnthaber.net/ekonomi/kritik-bulusma-10-nisan-2025te-rusya-ve-abd-istanbulda-masaya-oturuyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=kritik-bulusma-10-nisan-2025te-rusya-ve-abd-istanbulda-masaya-oturuyor https://www.tnthaber.net/ekonomi/kritik-bulusma-10-nisan-2025te-rusya-ve-abd-istanbulda-masaya-oturuyor/#respond Wed, 09 Apr 2025 12:06:18 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7803 Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki diplomatik ilişkilerde yaşanan gerilimlerin azaltılması ve karşılıklı diplomatik misyonların işleyişine dair sorunların çözülmesi amacıyla yeni bir diplomatik temas süreci başlatıldı. 10 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek olan bu önemli toplantı, her iki ülkenin dış ilişkilerinde daha istikrarlı bir zemin oluşturmayı hedefliyor. Toplantı, iki ülkenin diplomatik heyetleri arasında doğrudan gerçekleştirilecek […]

The post Kritik Buluşma 10 Nisan 2025’te: Rusya ve ABD İstanbul’da Masaya Oturuyor first appeared on TNT Haber.

]]>
Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki diplomatik ilişkilerde yaşanan gerilimlerin azaltılması ve karşılıklı diplomatik misyonların işleyişine dair sorunların çözülmesi amacıyla yeni bir diplomatik temas süreci başlatıldı. 10 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek olan bu önemli toplantı, her iki ülkenin dış ilişkilerinde daha istikrarlı bir zemin oluşturmayı hedefliyor.

Toplantı, iki ülkenin diplomatik heyetleri arasında doğrudan gerçekleştirilecek ve karşılıklı olarak bir dizi teknik ve diplomatik konunun ele alınması bekleniyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova tarafından yapılan açıklamaya göre, bu temaslar kapsamında diplomatların görevlerini yerine getirmelerini zorlaştıran teknik engellerin giderilmesi öncelikli konu olacak.

Görüşmenin Ana Gündem Maddesi: Diplomatik Misyonların İşleyişi

Özellikle son yıllarda, Washington ve Moskova arasında yaşanan çeşitli siyasi ve ekonomik gerilimler, diplomatik temsilciliklerin işleyişini de doğrudan etkiledi. Vize süreçlerinden diplomatik dokunulmazlıklarla ilgili tartışmalara, personel kısıtlamalarından elçilik binalarının güvenliğine kadar birçok alanda sorunlar yaşandı. Taraflar, İstanbul’da yapılacak olan bu görüşmede, söz konusu sorunların çözümü için somut adımlar atmayı planlıyor.

Diplomatik misyonlar, ülkeler arası iletişimin ve işbirliğinin en temel araçlarından biri olması sebebiyle, bu misyonların sorunsuz işlemesi iki ülke ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesi açısından kritik öneme sahip. Özellikle büyükelçilikler ve konsolosluklar üzerinden yürütülen resmi işlemlerde yaşanan aksaklıkların, iki ülke vatandaşlarını da doğrudan etkilediği biliniyor.

İstanbul’un Tercih Edilmesi: Tarafsız ve Sembolik Bir Zemin

Görüşmelerin İstanbul’da yapılacak olması, dikkat çeken bir diğer detay. Türkiye’nin coğrafi ve diplomatik konumu, bu tür uluslararası temaslar için ideal bir zemin sunuyor. Hem Rusya hem de ABD ile diplomatik ilişkileri sürdüren Türkiye, bu görüşmede ev sahibi olarak tarafsız bir kolaylaştırıcı rol üstleniyor.

İstanbul, geçmişte de benzer görüşmelere ev sahipliği yapmış ve Doğu ile Batı arasında köprü görevi gören sembolik bir şehir olarak öne çıkmıştı. Bu yönüyle toplantının İstanbul’da gerçekleştirilmesi, aynı zamanda iki ülkenin diplomasiye ve diyaloga verdiği önemin altını çizen bir tercih olarak değerlendiriliyor.

Heyetlerde Kimler Var?

Rusya tarafına, Rusya’nın ABD Büyükelçisi Alexander Darchiyev başkanlık edecek. Darchiyev, Moskova’nın Washington ile olan ilişkilerinde uzun süredir kilit rol oynayan bir isim olarak tanınıyor. ABD tarafında ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Sonata Coulter toplantıya katılacak. Her iki diplomat da deneyimleriyle biliniyor ve toplantıdan olumlu sonuçlar çıkması yönünde beklentiler yüksek.

Bu temasın yalnızca teknik meselelerle sınırlı kalmayacağı, aynı zamanda daha geniş kapsamlı diplomatik ilişkilerin geleceğine dair değerlendirmelerin de yapılabileceği ifade ediliyor. İki tarafın da önceliği, ilişkilerde istikrar sağlamak ve mevcut sorunları çözmek.

Geçmişte Yaşanan Gerginlikler

Son yıllarda, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonları ve ABD’nin buna karşı uyguladığı yaptırımlar, iki ülke ilişkilerinde ciddi gerilimlere neden olmuştu. Diplomatik misyonların karşılıklı olarak sınırlandırılması, konsolosluk binalarının kapatılması ve personel sayısında yapılan kısıtlamalar gibi adımlar, ilişkilerin sertleşmesine yol açmıştı.

Bu bağlamda İstanbul’daki görüşmenin, buzların eritilmesi yönünde bir ilk adım olması bekleniyor. Her iki taraf da, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve yeni bir denge kurulması gerektiğini kabul ediyor.

Uzmanlardan Beklentiler

Uluslararası ilişkiler uzmanları, bu toplantının başarılı olması halinde, ilerleyen aylarda daha kapsamlı görüşmelerin önünü açabileceğini belirtiyor. Özellikle askeri, ekonomik ve istihbarat alanlarında yaşanan gerilimlerin azaltılması için diplomatik kanalların açık tutulması hayati önemde. Bu bağlamda, İstanbul’daki toplantı bir dönüm noktası olarak görülüyor.

Ayrıca toplantı sonrasında ortak bir açıklama yapılması da bekleniyor. Tarafların hangi konularda uzlaştığı ve hangi alanlarda görüş ayrılıklarının sürdüğü, bu açıklamayla netleşecek.

10 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek olan bu diplomatik temas, Rusya ve ABD arasında son yıllarda azalan doğrudan iletişimin yeniden tesis edilmesi için bir fırsat sunuyor. Diplomatik misyonların işleyişi başta olmak üzere, birçok kritik konunun ele alınacağı görüşmelerin, sadece iki ülke ilişkileri açısından değil, küresel diplomasi açısından da önemli yansımaları olabilir.

Tarafların görüşmeye yapıcı bir şekilde yaklaşması ve çözüme odaklı adımlar atması durumunda, bu temasın uzun vadeli işbirliğinin önünü açabileceği belirtiliyor. Dünya kamuoyu ise şimdi gözünü İstanbul’a çevirmiş durumda; burada atılacak adımlar, yalnızca iki ülkeyi değil, aynı zamanda uluslararası diplomasiyi de şekillendirebilir.

The post Kritik Buluşma 10 Nisan 2025’te: Rusya ve ABD İstanbul’da Masaya Oturuyor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/kritik-bulusma-10-nisan-2025te-rusya-ve-abd-istanbulda-masaya-oturuyor/feed/ 0
Son Dakika! Netanyahu Trump ile Görüşmek Üzere Washington’a Gitmeye Hazırlanıyor https://www.tnthaber.net/gundem/son-dakika-netanyahu-trump-ile-gorusmek-uzere-washingtona-gitmeye-hazirlaniyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=son-dakika-netanyahu-trump-ile-gorusmek-uzere-washingtona-gitmeye-hazirlaniyor https://www.tnthaber.net/gundem/son-dakika-netanyahu-trump-ile-gorusmek-uzere-washingtona-gitmeye-hazirlaniyor/#respond Sat, 05 Apr 2025 12:38:05 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7752 Orta Doğu’nun kırılgan dengeleri yeniden test ediliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, önümüzdeki günlerde ABD Başkanı Donald Trump ile Washington’da gerçekleştireceği kritik görüşme, yalnızca iki ülke ilişkileri açısından değil, tüm dünya siyaseti bakımından büyük önem taşıyor. Zirvede öne çıkması beklenen konular arasında İran’ın nükleer programı, Gazze Şeridi’ndeki gelişmeler ve ABD’nin uyguladığı yeni ithalat tarifeleri bulunuyor. Erken […]

The post Son Dakika! Netanyahu Trump ile Görüşmek Üzere Washington’a Gitmeye Hazırlanıyor first appeared on TNT Haber.

]]>
Orta Doğu’nun kırılgan dengeleri yeniden test ediliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, önümüzdeki günlerde ABD Başkanı Donald Trump ile Washington’da gerçekleştireceği kritik görüşme, yalnızca iki ülke ilişkileri açısından değil, tüm dünya siyaseti bakımından büyük önem taşıyor. Zirvede öne çıkması beklenen konular arasında İran’ın nükleer programı, Gazze Şeridi’ndeki gelişmeler ve ABD’nin uyguladığı yeni ithalat tarifeleri bulunuyor.

Erken Buluşma: Tarihler Öne Alındı

Başlangıçta Nisan ayının ortalarında yapılması planlanan Netanyahu Trump görüşmesi, her iki tarafın programlarındaki güncellemeler doğrultusunda öne çekildi. Netanyahu’nun Washington’a Pazartesi günü ulaşması bekleniyor. Ancak İsrail Başbakanı’nın yolsuzluk davası nedeniyle mahkemeye çıkacağı tarihlerin yaklaşması, ziyareti etkileme potansiyeli taşıyor.

İsrail tarafı bu görüşmeye büyük önem veriyor. Zira Netanyahu, bölgedeki askeri ve diplomatik gelişmelerin seyrini değiştirebilecek bir stratejik ortaklık arayışında. Özellikle İran tehdidi konusunda ABD ile uyumlu bir tutum sergilemek isteyen Netanyahu, Washington’dan güçlü bir destek beklentisiyle yola çıkıyor.

İran Meselesi: Diplomasi Tıkanırsa Askerî Seçenek Masada

Görüşmenin en sıcak başlıklarından biri İran olacak. İsrail, uzun süredir İran’ın nükleer kapasitesini ulusal güvenliği için ciddi bir tehdit olarak değerlendiriyor. Bu kapsamda, Netanyahu’nun ABD’ye İran’a karşı daha sert bir politika izleme çağrısında bulunması bekleniyor.

Trump yönetimi ise, İran’la doğrudan görüşme konusunda temkinli bir iyimserlik içinde. 4 Nisan’da yaptığı açıklamada Trump, İranlı yetkililerin ABD ile diyalog kurmak istediğini belirtmişti. Bununla birlikte, önceki girişimlerde olduğu gibi, İran yönetiminin doğrudan görüşmeler yerine üçüncü taraflar aracılığıyla iletişim kurmayı tercih ettiği ifade ediliyor.

Ancak diplomasi yollarının tıkanması halinde Trump, İran’a yönelik ağır ekonomik yaptırımlar ve hatta sınırlı askeri müdahalelerle baskı kurmayı planlıyor. 30 Mart’ta yaptığı bir açıklamada Trump, nükleer müzakerelerin başarısız olması halinde İran’a yönelik yeni gümrük vergilerinin devreye alınacağını ve anlaşmanın tamamen rafa kalkması durumunda “benzeri görülmemiş” bir bombardıman ihtimalinin masada olduğunu dile getirmişti.

Gazze ve Filistin: Sessiz Krizin Yükselen Yankıları

Zirvede konuşulacak bir diğer önemli başlık ise Gazze Şeridi’ndeki mevcut durum olacak. Son aylarda artan insani kriz ve çatışmalar, uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden Filistin meselesine çevirdi. Netanyahu’nun Trump’tan, İsrail’in güvenlik önlemlerine daha fazla destek talep etmesi bekleniyor.

Öte yandan, Trump yönetimi içindeki bazı çevrelerin, Filistin meselesinde daha tarafsız bir tutum benimsenmesi gerektiğini savunduğu biliniyor. Bu nedenle, iki liderin Gazze konusundaki yaklaşımı arasında farklar ortaya çıkabilir. Ancak Netanyahu’nun bu konuyu İsrail’in güvenlik politikaları çerçevesinde ele alması bekleniyor.

Ticaret Savaşları: Vergi Duvarları Yükseliyor

İran ve Orta Doğu dışında, iki liderin ele alacağı önemli konulardan biri de ABD’nin uyguladığı yeni ithalat vergileri olacak. Trump’ın, özellikle Asya merkezli ithalat ürünlerine getirdiği ek gümrük tarifeleri, İsrail’in de dahil olduğu birçok ülkeyi etkiliyor. Bu konuda Netanyahu’nun, İsrail ürünlerinin vergi muafiyetinden yararlanması için Trump’a diplomatik baskı yapması muhtemel.

Ayrıca, ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı ekonomik baskılar da dolaylı yoldan İsrail gibi müttefik ülkeleri etkiliyor. İsrail’in Çin ile teknoloji ve altyapı alanlarında yaptığı bazı anlaşmalar, Washington tarafından dikkatle izleniyor. Bu nedenle Netanyahu’nun, hem ABD ile iş birliğini güçlendirmek hem de Çin ile ilişkileri dengelemek gibi çetin bir diplomatik görevle karşı karşıya olduğu söylenebilir.

Bölgesel Güç Dengeleri: Yeni Bir Dönemin Eşiğinde

Netanyahu-Trump görüşmesi, sadece İsrail-ABD ilişkilerinin geleceğini değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki güç dengelerinin yeniden şekillenmesini de etkileyebilir. İran’ın nükleer kapasitesi, Gazze’deki çatışmalar ve uluslararası ticaretin dönüşümü gibi büyük konular bu buluşmada masaya yatırılacak.

İsrail Başbakanı’nın bu ziyaret ile sadece askeri ve ekonomik destek değil, aynı zamanda diplomatik meşruiyet kazanmak istediği yorumları yapılıyor. ABD Başkanı Trump ise, bu tür görüşmeleri, yeniden seçilme hedefi doğrultusunda dış politika başarısı olarak göstermek istiyor.

Gözler Washington’da

Ziyaretin ardından yapılacak açıklamalar, dünya medyası ve diplomasi çevreleri tarafından büyük bir dikkatle takip edilecek. Her iki liderin alacağı kararlar, önümüzdeki aylarda yalnızca iki ülkenin değil, tüm dünyanın siyasi, ekonomik ve güvenlik gündemini etkileyebilir.

Bu görüşme; ticaret savaşlarının, nükleer gerilimlerin ve bölgesel çatışmaların ortasında, uluslararası ilişkiler açısından bir dönüm noktası olabilir. Herkesin cevabını merak ettiği soru ise şu: Washington’da şekillenecek bu yeni denklem, barışı mı getirecek yoksa yeni krizlerin fitilini mi ateşleyecek?

The post Son Dakika! Netanyahu Trump ile Görüşmek Üzere Washington’a Gitmeye Hazırlanıyor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/son-dakika-netanyahu-trump-ile-gorusmek-uzere-washingtona-gitmeye-hazirlaniyor/feed/ 0
Trump’tan TikTok’a Bir Şans Daha: Yasak Yerine 75 Günlük Ek Süre https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure/#respond Sat, 05 Apr 2025 12:22:35 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7749 Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, sosyal medya devi TikTok’a yönelik aldığı kararlarla yeniden gündemde. Daha önce defalarca konuşulan ve birçok kez ertelenen TikTok yasağı bir kez daha rafa kalktı. Başkan Trump, Çinli teknoloji firması ByteDance’e ait olan TikTok’un ABD’deki faaliyetlerini sona erdirme kararını 75 gün daha öteledi. Bu erteleme, yalnızca bir sosyal medya uygulamasının […]

The post Trump’tan TikTok’a Bir Şans Daha: Yasak Yerine 75 Günlük Ek Süre first appeared on TNT Haber.

]]>
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, sosyal medya devi TikTok’a yönelik aldığı kararlarla yeniden gündemde. Daha önce defalarca konuşulan ve birçok kez ertelenen TikTok yasağı bir kez daha rafa kalktı. Başkan Trump, Çinli teknoloji firması ByteDance’e ait olan TikTok’un ABD’deki faaliyetlerini sona erdirme kararını 75 gün daha öteledi. Bu erteleme, yalnızca bir sosyal medya uygulamasının kaderini değil, aynı zamanda ABD ile Çin arasında süregelen dijital ve politik gerilimin seyrini de etkileyecek.

Süreçte Yeni Bir Dönemeç

TikTok’un ABD’deki faaliyetlerine yönelik endişeler Trump’ın ilk döneminden bu yana gündemdeydi. Özellikle uygulamanın kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaştığı iddiaları, Washington’un TikTok’a karşı tavrını sertleştirmişti. Bu sebeple geçtiğimiz yıl içinde kabul edilen bir yasa, TikTok’un ya Amerikan bir şirkete satılmasını ya da ülkeden çekilmesini zorunlu kılmıştı. Ancak bu sürecin karmaşıklığı nedeniyle belirlenen tarihler sürekli öteleniyordu.

Son olarak 5 Nisan 2025 tarihinde dolması beklenen süre, Başkan Trump’ın kararıyla Haziran ortasına kadar uzatıldı. Trump, Truth Social hesabında yaptığı paylaşımda bu uzatmanın nedenini “karmaşık ve dikkatli ilerlenmesi gereken bir süreç” olarak açıkladı. Uygulamanın geleceğiyle ilgili net bir çözüm arayışı sürerken, bu karar TikTok’a adeta bir nefes aralığı sundu.

Kim Satın Alacak? Teknoloji Devleri Sahada

Trump yönetimi, TikTok’un Çin merkezli bir şirkete bağlı olmasının ulusal güvenlik açısından risk taşıdığı görüşünde. Bu nedenle uygulamanın el değiştirmesi gerektiği yönündeki baskılar devam ediyor. ABD’li bazı teknoloji devleri ve yatırımcı grupları bu fırsatı değerlendirmek için sıraya girmiş durumda.

Oracle, Amazon, Walmart gibi büyük şirketler; ayrıca milyarder iş insanı Frank McCourt’un önderliğinde oluşan özel bir konsorsiyum, TikTok’un ABD operasyonlarını satın almak için tekliflerini sundu. Henüz netleşmemiş olsa da, Trump yönetimi bu girişimlerden birinin kısa sürede somut bir anlaşmayla sonuçlanabileceğine inanıyor.

Başkan Trump geçtiğimiz günlerde bazı alıcılarla yüz yüze görüşmeler yaptı ve “anlaşmaya çok yakınız” diyerek sürecin olumlu ilerlediğini ima etti. Ancak satışın tamamlanması yalnızca Amerikan makamlarının onayıyla değil, aynı zamanda Çin hükümetinin de onayıyla mümkün olacak.

Çin’den Yanıt: Tarifelere Misilleme, Satışa Engel

ABD’nin Çin’e yönelik ticari baskıları, yalnızca teknoloji alanında değil, genel ekonomik ilişkilerde de tansiyonu artırıyor. Özellikle son dönemde ABD’nin Çin ürünlerine uyguladığı yeni gümrük tarifeleri, Pekin’in TikTok anlaşmasına karşı daha mesafeli yaklaşmasına neden oldu.

Çin yönetimi, bu yeni tarifeleri “haksız ekonomik baskı” olarak nitelendirirken, TikTok’un satışı konusunda daha önce verdikleri onayın geçerli olmayabileceğini ifade etti. Bu durum, satış sürecinin önündeki en büyük diplomatik engel olarak değerlendiriliyor.

ByteDance cephesi ise çözüm odaklı açıklamalar yapmayı sürdürüyor. Şirket yetkilileri, ABD hükümetiyle anlaşmaya varmak istediklerini, ancak Çin yasaları doğrultusunda ilerlemek zorunda olduklarını vurguluyor. Kısacası, iki ülke arasındaki siyasi tansiyon, TikTok’un kaderini doğrudan etkiliyor.

TikTok Kullanıcıları ve İçerik Üreticileri Ne Diyor?

Tüm bu politik ve ekonomik gelişmelerin gölgesinde kalan asıl taraf ise kullanıcılar. TikTok, ABD’de milyonlarca kullanıcıya sahip ve özellikle gençler arasında oldukça popüler. Eğlenceli videoların, dansların ve kısa skeçlerin ötesinde, bu uygulama binlerce içerik üreticisi için ciddi bir gelir kapısı anlamına geliyor.

TikTok influencer’ı olan ve platformda 2 milyondan fazla takipçiye sahip olan 23 yaşındaki Jada Simmons, belirsizliğin kendilerini çok zorladığını söylüyor. “Her gün video üretiyoruz ama bir sabah uyanıp her şeyin kapanmış olmasından korkuyoruz. Bu bizim işimiz, geçim kaynağımız,” diyor.

Bu durum, TikTok’un sadece eğlence amaçlı bir platform olmadığını; aynı zamanda dijital ekonomi içinde önemli bir yere sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bir Uygulamadan Daha Fazlası: Dijital Güç Savaşı

Trump’ın TikTok’a tanıdığı yeni süre, aslında çok daha geniş bir mücadeleyi simgeliyor. Bu sadece bir uygulamanın satışı ya da yasaklanması meselesi değil; aynı zamanda dijital güvenlik, veri egemenliği ve uluslararası teknoloji rekabetiyle ilgili bir mesele.

ABD, Çin merkezli teknoloji firmalarının dünya genelinde etkisini azaltmaya çalışıyor. TikTok da bu mücadelenin sembol haline gelmiş temsilcilerinden biri. Uzmanlara göre bu süreç, Batı ülkelerinin kendi dijital sınırlarını daha sıkı çizmeye başlamasıyla sonuçlanabilir.

Haziran Son Durak Olabilir

TikTok’un geleceğiyle ilgili bu 75 günlük yeni süre, büyük olasılıkla sürecin en kritik dönüm noktası olacak. Eğer bu zaman diliminde bir anlaşma sağlanamazsa, uygulamanın ABD pazarından tamamen çıkarılması gündeme gelecek. Bu da hem kullanıcılar hem yatırımcılar hem de küresel teknoloji piyasası için büyük bir sarsıntı yaratabilir.

Trump’ın bu hamlesi geçici bir uzatma mı, yoksa stratejik bir manevra mı, önümüzdeki haftalarda daha net anlaşılacak. Ancak bir gerçek var ki, TikTok’un akıbeti sadece ABD’de değil, tüm dünyada merakla izleniyor.

The post Trump’tan TikTok’a Bir Şans Daha: Yasak Yerine 75 Günlük Ek Süre first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/trumptan-tiktoka-bir-sans-daha-yasak-yerine-75-gunluk-ek-sure/feed/ 0
Fed Uyardı: Trump’ın Tarifeleri Enflasyonu ve Büyümeyi Tehdit Ediyor https://www.tnthaber.net/gundem/fed-uyardi-trumpin-tarifeleri-enflasyonu-ve-buyumeyi-tehdit-ediyor/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=fed-uyardi-trumpin-tarifeleri-enflasyonu-ve-buyumeyi-tehdit-ediyor https://www.tnthaber.net/gundem/fed-uyardi-trumpin-tarifeleri-enflasyonu-ve-buyumeyi-tehdit-ediyor/#respond Fri, 04 Apr 2025 18:29:48 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7746 ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Başkan Donald Trump’ın yeni açıkladığı gümrük tarifelerinin ABD ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını belirtti. Powell, tarifelerin enflasyonu artıracağını, tüketicilere ek maliyetler getireceğini ve ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını söyledi. Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu bu politikalar, hem ABD hem de küresel ekonomi için büyük bir belirsizlik yaratıyor. Trump’ın Tarifeleri ve Ekonomik […]

The post Fed Uyardı: Trump’ın Tarifeleri Enflasyonu ve Büyümeyi Tehdit Ediyor first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Başkan Donald Trump’ın yeni açıkladığı gümrük tarifelerinin ABD ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını belirtti. Powell, tarifelerin enflasyonu artıracağını, tüketicilere ek maliyetler getireceğini ve ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını söyledi. Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu bu politikalar, hem ABD hem de küresel ekonomi için büyük bir belirsizlik yaratıyor.

Trump’ın Tarifeleri ve Ekonomik Etkileri

Başkan Trump, Çin, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’tan ithal edilen birçok ürüne yüksek oranlarda gümrük vergileri koyacağını duyurdu. Özellikle Çin menşeli ürünlere getirilen %34 oranındaki ek gümrük vergisi, iki ülke arasındaki ticaret savaşını daha da tırmandırdı. Ekonomistler, bu tür korumacı önlemlerin tüketici fiyatlarını artıracağını ve üreticileri zor durumda bırakacağını öngörüyor.

Powell, yaptığı açıklamada, “Bu tür geniş çaplı tarifeler, ithal edilen malların fiyatlarını yükseltecek ve tüketicilerin alım gücünü azaltacaktır. Aynı zamanda şirketler için üretim maliyetleri artacak ve bu da büyümeyi yavaşlatacaktır” ifadelerini kullandı.

Wall Street ve Küresel Piyasalar Sarsıldı

Trump’ın tarifelerinin duyurulmasının ardından küresel finans piyasaları büyük bir dalgalanma yaşadı. Wall Street, son yılların en büyük kayıplarından birini yaşarken, Dow Jones ve S&P 500 endekslerinde ciddi düşüşler kaydedildi. Teknoloji devleri Apple, Microsoft ve Tesla gibi şirketler büyük değer kayıpları yaşadı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Trump’ın tarifelerinin küresel ticaret sistemini olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulunarak, “Bu tür korumacı politikalar, sadece ABD ekonomisini değil, küresel ekonomiyi de yavaşlatacaktır” dedi.

Tüketicilere ve İşletmelere Etkileri

Ekonomistler, yeni gümrük vergilerinin doğrudan tüketicilere yansıyacağını belirtiyor. Özellikle elektronik, otomotiv ve tarım sektörleri bu tarifelerden büyük ölçüde etkilenecek. Örneğin, Çin’den ithal edilen akıllı telefonlar, bilgisayar bileşenleri ve otomobil parçaları gibi ürünlerin fiyatlarında ciddi artışlar bekleniyor.

ABD’deki birçok küçük ve orta ölçekli işletme, tarifelerin maliyetlerini artıracağını ve tedarik zincirlerini olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Sanayi sektöründe faaliyet gösteren birçok şirket, ithal edilen ham maddelere bağımlı oldukları için üretim maliyetlerinin artacağını ve kar marjlarının daralacağını öngörüyor.

Fed’in Politikası Ne Olacak?

Fed Başkanı Powell, faiz politikaları konusunda sabırlı ve temkinli olacaklarını belirtti. Ancak enflasyonun beklenenden daha hızlı yükselmesi durumunda, Fed’in faiz artışlarına devam edebileceği sinyalini verdi. Trump ise Fed’in faizleri düşürmesi gerektiğini savunuyor ve sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda Fed’i sık sık eleştiriyor.

Powell, “Merkez Bankası bağımsızdır ve kararlarımızı sadece ekonomik verilere dayanarak alırız. Politik baskılara boyun eğmeyeceğiz” diyerek Fed’in bağımsızlığına vurgu yaptı.

Uluslararası Tepkiler ve Küresel Ticaret Savaşları

Çin, ABD’nin tarifelerine karşı misilleme yapacağını duyurdu ve ithal edilen Amerikan ürünlerine ek vergiler getireceğini açıkladı. Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık da benzer adımlar atabileceklerini belirtti. Küresel ticaret savaşlarının daha da tırmanması durumunda, dünya ekonomisinin resesyona girme riski artıyor.

Uzmanlar, ticaret savaşlarının küresel tedarik zincirlerini bozacağını ve ekonomik büyüme hızını yavaşlatacağını öngörüyor. ABD ve Çin arasındaki ekonomik çekişmenin uzun vadede küresel pazarda ciddi dönüşümlere yol açabileceği belirtiliyor.

Trump yönetiminin uyguladığı yeni gümrük tarifeleri, ABD ekonomisini doğrudan etkilemekle kalmayıp küresel ticaret dengesini de bozabilir. Fed Başkanı Powell, bu politikaların enflasyonu artıracağını ve ekonomik büyümeyi sınırlayacağını açıkça ifade etti. Küresel piyasalar ve yatırımcılar, ticaret savaşlarının nasıl şekilleneceğini yakından takip ederken, Trump yönetiminin ilerleyen süreçte nasıl bir adım atacağı büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.

The post Fed Uyardı: Trump’ın Tarifeleri Enflasyonu ve Büyümeyi Tehdit Ediyor first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/fed-uyardi-trumpin-tarifeleri-enflasyonu-ve-buyumeyi-tehdit-ediyor/feed/ 0
Macron’dan Trump’a Sert Mesaj: Avrupa Geri Adım Atmayacak! https://www.tnthaber.net/ekonomi/macrondan-trumpa-sert-mesaj-avrupa-geri-adim-atmayacak/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=macrondan-trumpa-sert-mesaj-avrupa-geri-adim-atmayacak https://www.tnthaber.net/ekonomi/macrondan-trumpa-sert-mesaj-avrupa-geri-adim-atmayacak/#respond Thu, 03 Apr 2025 15:20:24 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7727 ABD eski ve muhtemel gelecekteki başkanı Donald Trump, yeniden yükselen korumacı politikalarıyla küresel ticarette yankı uyandırdı. 2025 yılı itibarıyla Avrupa’ya yönelik ek tarifeler koyma planı, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin tepkisini çekti ve ekonomik ilişkilerde yeni bir gerginlik yarattı. Peki, Trump’ın bu hamlesi ne anlama geliyor ve Avrupa nasıl karşılık vermeyi planlıyor? Trump’ın Tarifeleri Neleri Kapsıyor? […]

The post Macron’dan Trump’a Sert Mesaj: Avrupa Geri Adım Atmayacak! first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD eski ve muhtemel gelecekteki başkanı Donald Trump, yeniden yükselen korumacı politikalarıyla küresel ticarette yankı uyandırdı. 2025 yılı itibarıyla Avrupa’ya yönelik ek tarifeler koyma planı, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin tepkisini çekti ve ekonomik ilişkilerde yeni bir gerginlik yarattı. Peki, Trump’ın bu hamlesi ne anlama geliyor ve Avrupa nasıl karşılık vermeyi planlıyor?

Trump’ın Tarifeleri Neleri Kapsıyor?

Donald Trump, 2024 seçim kampanyasında defalarca Amerika’nın çıkarlarını ön planda tutacağını belirtmiş ve korumacı politikalar vadetmişti. Seçimi kazanması halinde Avrupa’dan ithal edilen otomobiller, çelik ve diğer bazı sanayi ürünlerine ek gümrük tarifeleri getireceğini açıklamıştı. 2025 yılına gelindiğinde ise Trump, bu sözlerini gerçekleştirmek adına somut adımlar attı.

Özellikle Alman otomobilleri ve Fransız lüks ürünlerine yönelik ek vergilerin getirilmesi, Avrupa ekonomisini derinden etkileyebilir. ABD, Avrupa’dan ithal edilen bazı sanayi ürünlerine %10 ila %25 arasında değişen oranlarda ek vergi uygulamayı planlıyor. Bu durum, Avrupa’daki büyük üreticileri zora sokarken küresel ticaret dengelerini de değiştirebilir.

Avrupa Birliği’nin İlk Tepkisi

Avrupa Birliği yetkilileri, Trump’ın bu hamlesine karşı hızlı bir şekilde tepki gösterdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avrupa, ayrımcı ticaret politikalarına karşı sessiz kalmayacaktır. Eğer ABD Avrupa ürünlerine ek vergiler koyarsa, biz de aynı şekilde karşılık veririz” diyerek ticaret savaşlarının fitilini ateşleyebilecek bir açıklama yaptı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “ABD ile güçlü ekonomik bağlarımız var ancak tek taraflı korumacı politikalar, serbest ticaret ilkelerine zarar verir. Avrupa, çıkarlarını savunacaktır” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise “Avrupa sanayisinin korunması için ne gerekiyorsa yapacağız” diyerek birlik içinde koordineli bir yanıt verilmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa’nın Olası Misilleme Adımları

AB, daha önce Trump’ın başkanlığı sırasında (2017-2021) benzer ticari kısıtlamalarla karşılaşmış ve misilleme olarak ABD’den ithal edilen motosikletler, kot pantolonlar, tarım ürünleri gibi birçok ürüne ek vergiler koymuştu. 2025’te de benzer bir karşılık vermesi bekleniyor. Olası misilleme adımları şunlar olabilir:

  • Amerikan otomobillerine ek vergiler: AB, Tesla ve Ford gibi Amerikan markalarına yönelik tarifeler uygulayabilir.
  • Amerikan tarım ürünlerine sınırlamalar: Avrupa’nın, ABD’den ithal edilen soya, mısır ve sığır eti gibi ürünlere kısıtlama getirmesi gündemde.
  • ABD teknolojik ürünlerine yönelik vergiler: Apple, Microsoft gibi büyük Amerikan teknoloji firmalarının Avrupa’daki faaliyetleri, yeni düzenlemelerle kısıtlanabilir.
  • WTO nezdinde hukuki mücadele: AB, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) aracılığıyla Trump yönetimine karşı hukuki süreç başlatabilir.

ABD-AB İlişkilerine Etkileri

Bu gelişmeler, uzun süredir dalgalı seyreden ABD-AB ilişkilerini daha da zorlaştırabilir. NATO ve diğer stratejik konularda ortak hareket eden bu iki ekonomik güç, ticaret konusunda sık sık karşı karşıya gelmiştir. 2025 yılı itibarıyla Trump’ın bu tür hamlelerinin Avrupa ile ABD arasında yeni diplomatik gerilimler yaratması muhtemel görünüyor.

Öte yandan, Avrupa’nın ABD’ye karşı Çin ve diğer Asya ülkeleriyle ekonomik işbirliğini artırma olasılığı da gündeme gelebilir. Eğer ABD ticari anlamda Avrupa’yı zor durumda bırakırsa, AB’nin Çin ve Hindistan gibi yeni pazarlara daha fazla yönelmesi olasıdır.

Küresel Ekonomiye Etkileri

Trump’ın tarifeleri yalnızca ABD ve Avrupa’yı değil, küresel ekonomiyi de etkileyebilir. Küresel tedarik zincirlerinde aksamalar yaşanması, dünya genelinde enflasyonist baskıları artırabilir. Ayrıca, ticaret savaşlarının artmasıyla birlikte yatırımcılar güvenli limanlara yönelerek piyasalarda dalgalanmalara neden olabilir.

Özellikle otomotiv ve teknoloji sektörleri, bu tür tarifelerden en çok etkilenecek alanların başında geliyor. Eğer Avrupa ve ABD arasında karşılıklı vergi artırımları devam ederse, büyük şirketler üretim ve yatırım stratejilerini gözden geçirmek zorunda kalabilir.

Trump’ın Avrupa’ya yönelik tarifeleri, küresel ticarette yeni bir kriz dalgası yaratabilir. Avrupa Birliği liderleri bu duruma karşı sert bir tutum sergilemeye hazır olduklarını açıklarken, ticaret savaşlarının kaçınılmaz olup olmadığı hala belirsizliğini koruyor. Önümüzdeki aylarda AB ve ABD arasındaki müzakereler, küresel ekonomik dengeler açısından kritik bir öneme sahip olacak.

Bu süreçte Avrupa’nın nasıl bir strateji izleyeceği ve Trump yönetiminin adımlarının ne kadar sertleşeceği, küresel ekonominin gidişatını büyük ölçüde belirleyecek gibi görünüyor. Eğer iki taraf da geri adım atmazsa, dünya yeni bir ticaret savaşı sürecine girebilir.

The post Macron’dan Trump’a Sert Mesaj: Avrupa Geri Adım Atmayacak! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/macrondan-trumpa-sert-mesaj-avrupa-geri-adim-atmayacak/feed/ 0
Donald Trump Üçüncü Kez Başkan Olabilir mi? Anayasal Engeller ve Olası Senaryolar https://www.tnthaber.net/gundem/donald-trump-ucuncu-kez-baskan-olabilir-mi-anayasal-engeller-ve-olasi-senaryolar/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=donald-trump-ucuncu-kez-baskan-olabilir-mi-anayasal-engeller-ve-olasi-senaryolar https://www.tnthaber.net/gundem/donald-trump-ucuncu-kez-baskan-olabilir-mi-anayasal-engeller-ve-olasi-senaryolar/#respond Mon, 31 Mar 2025 09:56:53 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7587 Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimleri, anayasal düzenlemelerle belirlenmiş ve iki dönemle sınırlanmıştır. Ancak, eski Başkan Donald Trump’ın üçüncü kez aday olma ihtimali üzerine yaptığı açıklamalar, ABD siyasetinde ve hukuk çevrelerinde önemli tartışmalara yol açtı. Peki, Trump üçüncü kez başkan olabilir mi? Hukuki ve siyasi engeller neler? Bu yazıda, ABD Anayasası’ndaki başkanlık dönem sınırlamalarını, bunları aşmanın […]

The post Donald Trump Üçüncü Kez Başkan Olabilir mi? Anayasal Engeller ve Olası Senaryolar first appeared on TNT Haber.

]]>
Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimleri, anayasal düzenlemelerle belirlenmiş ve iki dönemle sınırlanmıştır. Ancak, eski Başkan Donald Trump’ın üçüncü kez aday olma ihtimali üzerine yaptığı açıklamalar, ABD siyasetinde ve hukuk çevrelerinde önemli tartışmalara yol açtı. Peki, Trump üçüncü kez başkan olabilir mi? Hukuki ve siyasi engeller neler? Bu yazıda, ABD Anayasası’ndaki başkanlık dönem sınırlamalarını, bunları aşmanın olası yollarını ve tarihsel örnekleri ele alacağız.

ABD Anayasası ve Başkanlık Dönem Sınırlaması

ABD Anayasası’nın 22. Değişikliği (22nd Amendment), başkanların en fazla iki dönem görev yapabileceğini açıkça belirtmektedir. Bu değişiklik, Franklin D. Roosevelt’in dört dönem başkanlık yapmasının ardından 1951’de kabul edildi. Anayasada şu ifade yer almaktadır:

“Hiç kimse, iki defadan fazla Birleşik Devletler Başkanı olarak seçilemez ve Başkan olarak görev yapan ya da bir Başkanın görev süresinin iki yıldan fazlasını tamamlamış herhangi bir kişi, bir defadan fazla Başkan olarak seçilemez.”

Bu hüküm, açıkça bir kişinin üçüncü kez başkan seçilmesini yasaklamaktadır. Ancak, bazı siyasi analistler ve Trump destekçileri, bu kuralın aşılabileceği bazı senaryolar üzerinde durmaktadır.

Trump’ın Üçüncü Dönem İçin Olası Yolları

Trump’ın üçüncü bir dönem için yarışabilmesi için birkaç olasılık bulunmaktadır. Ancak bunların uygulanabilirliği ve anayasal uygunluğu büyük tartışma konusudur.

1. Anayasayı Değiştirme Yoluyla

Trump ve destekçileri, ABD Anayasası’nın 22. Değişikliği’ni kaldırarak veya değiştirilerek üçüncü dönem için aday olmasının önünü açabilir. Ancak bu, oldukça zorlu bir süreçtir. Anayasa değişiklikleri için Kongre’nin her iki kanadında üçte iki çoğunluk gerekmekte ve ardından eyaletlerin en az dörtte üçü tarafından onaylanması gerekmektedir. Mevcut siyasi ortamda böyle bir değişikliğin geçmesi neredeyse imkânsız olarak değerlendirilmektedir.

2. Başkan Yardımcısı Olarak Seçilip Sonradan Başkan Olma

Bir diğer senaryo, Trump’ın 2028 seçimlerinde başkan yardımcısı olarak seçilmesi ve daha sonra başkanın istifa etmesi veya görevden alınması durumunda başkanlık koltuğuna oturmasıdır. Ancak, bu strateji de hukuki açıdan sorunludur. 12. Anayasa Değişikliği’ne göre, başkanlığa uygun olmayan bir kişi başkan yardımcısı da olamaz. Dolayısıyla Trump’ın bu yolu kullanarak tekrar başkan olması mümkün görünmemektedir.

3. Hukuki Açıklık ve Mahkemeye Başvurma

Trump ve destekçileri, 22. Değişiklik’in yalnızca seçimle başkan olan kişileri kapsadığını ve başka yollarla başkanlık görevine gelmenin önünde engel olmadığını iddia edebilir. Bu iddia, Yüksek Mahkeme’ye taşınabilir ve yorum farklılıkları yaratabilir. Ancak, mahkemelerin bu değişikliği aşan bir karar vermesi pek olası değildir.

Siyasi ve Hukuki Görüşler

Trump’ın üçüncü kez başkan olma olasılığı üzerine hukukçular ve siyaset bilimciler farklı görüşler belirtmiştir. Boston Northeastern Üniversitesi’nden anayasa hukuku profesörü Jeremy Paul, “Trump’ın üçüncü bir dönem için aday olmasına yönelik hiçbir güvenilir yasal argüman yoktur,” diyerek bu ihtimalin imkânsız olduğunu savunmaktadır.

Öte yandan, bazı hukukçular, eğer Trump güçlü bir halk desteği ve Kongre’de yeterli çoğunluğu elde ederse, anayasa değişikliği için bir yol bulunabileceğini ifade etmektedir. Ancak, bunun gerçekleşme olasılığı oldukça düşük görülmektedir.

Tarihsel Örnekler ve Diğer Başkanların Yaklaşımı

ABD tarihinde, bazı başkanlar üçüncü dönem için aday olmayı düşünmüş veya girişimde bulunmuştur. Bunların en ünlüsü Franklin D. Roosevelt’tir. Roosevelt, 1940 yılında üçüncü dönem, 1944 yılında ise dördüncü dönem için seçilmiş ve 22. Değişiklik henüz yürürlüğe girmediği için bu mümkün olmuştur. Ancak, bu durumun tekrar yaşanması için anayasal değişiklik gerekmektedir.

Ronald Reagan ve Barack Obama gibi modern başkanlar ise, üçüncü dönem spekülasyonlarını reddetmiş ve anayasal sınırları kabul ettiklerini belirtmişlerdir. Reagan, üçüncü dönemle ilgili sorulara “ABD, bir kişiye uzun süre bağlı kalmamalıdır,” şeklinde yanıt vermiştir.

Trump ve Kamuoyu Desteği

Trump’ın üçüncü dönem adaylığı tartışmaları, sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi bir meseledir. Cumhuriyetçi Parti içerisinde geniş bir destek tabanına sahip olmasına rağmen, Trump’ın yeniden başkan olması için anayasal değişiklik yapılmasını destekleyen büyük bir siyasi hareket henüz ortaya çıkmış değildir. Öte yandan, Demokratlar ve bazı bağımsız seçmenler, Trump’ın üçüncü dönem talebini bir “demokrasi tehdidi” olarak görmektedir.

Son yapılan anketler, Amerikan halkının büyük bir çoğunluğunun iki dönem kuralını desteklediğini ve üçüncü bir dönem için anayasa değişikliğine sıcak bakmadığını göstermektedir. Bu da Trump’ın üçüncü kez başkan olma ihtimalini daha da zorlaştırmaktadır.

Trump Üçüncü Kez Başkan Olabilir mi?

Mevcut anayasal düzenlemeler ve hukuki engeller göz önüne alındığında, Donald Trump’ın üçüncü kez başkan olabilmesi neredeyse imkânsız görünmektedir. Anayasa değişikliği gibi yollar teorik olarak mümkün olsa da, pratikte bunun gerçekleşmesi oldukça zor görünmektedir.

Trump, siyasi olarak güçlü bir figür olmaya devam etse de, üçüncü dönem için resmi bir yol bulunmamaktadır. Hukuki ve siyasi engeller nedeniyle, ABD’nin mevcut anayasal yapısında üçüncü dönem başkanlık ihtimali oldukça düşük bir olasılıktır. Ancak, Amerikan siyaseti dinamik bir yapıya sahiptir ve ilerleyen yıllarda bu tartışmaların nasıl şekilleneceği belirsizliğini korumaktadır.

The post Donald Trump Üçüncü Kez Başkan Olabilir mi? Anayasal Engeller ve Olası Senaryolar first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/gundem/donald-trump-ucuncu-kez-baskan-olabilir-mi-anayasal-engeller-ve-olasi-senaryolar/feed/ 0
Amerika’da Bir Şok Daha: Trump’tan İthal Araçlara Yüzde’25 Gümrük Vergisi https://www.tnthaber.net/ekonomi/amerikada-bir-sok-daha-trumptan-ithal-araclara-gumruk-vergisi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=amerikada-bir-sok-daha-trumptan-ithal-araclara-gumruk-vergisi https://www.tnthaber.net/ekonomi/amerikada-bir-sok-daha-trumptan-ithal-araclara-gumruk-vergisi/#respond Thu, 27 Mar 2025 01:50:25 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7530 ABD Başkanı Donald Trump, 26 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla, yurt dışından ithal edilen tüm otomobillere %25 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Bu kararın 2 Nisan’da yürürlüğe girmesi planlanıyor ve Trump yönetiminin, ABD’nin ticaret ortaklarının Amerikan ürünlerine haksız vergiler uyguladığı iddiasına dayanıyor. Ekonomik Etkiler ve Endişeler Başkan Trump, bu adımın ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini öne […]

The post Amerika’da Bir Şok Daha: Trump’tan İthal Araçlara Yüzde’25 Gümrük Vergisi first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD Başkanı Donald Trump, 26 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla, yurt dışından ithal edilen tüm otomobillere %25 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Bu kararın 2 Nisan’da yürürlüğe girmesi planlanıyor ve Trump yönetiminin, ABD’nin ticaret ortaklarının Amerikan ürünlerine haksız vergiler uyguladığı iddiasına dayanıyor.

Ekonomik Etkiler ve Endişeler

Başkan Trump, bu adımın ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini öne sürerken, birçok ekonomist ve sektör uzmanı, bu tür gümrük vergilerinin tüketici fiyatlarını artırabileceği ve özellikle otomotiv sektöründe iş kayıplarına yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Özellikle Meksika, Japonya, Güney Kore, Kanada ve Almanya gibi ABD’ye otomobil ihracatında önemli paya sahip ülkeler bu karardan doğrudan etkilenecek.

Kanada’nın Tepkisi

Kanada Başbakanı Mark Carney, Trump’ın duyurusunu “Kanadalı otomotiv çalışanlarına doğrudan bir saldırı” olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi. Carney, Kanada’nın ulusal çıkarlarını koruyacağını ve otomotiv sektörünü desteklemek amacıyla 2 milyar dolarlık bir fon oluşturacaklarını açıkladı. Ontario Eyaleti Başbakanı Doug Ford da, bu gümrük vergilerinin Amerikan aileleri için maliyetleri artıracağını ve iş kayıplarına neden olacağını belirterek misilleme tarifelerini desteklediğini ifade etti.

Avrupa Birliği ve Diğer Ticaret Ortaklarının Tepkisi

Avrupa Birliği yetkilileri, Trump’ın kararını hızla eleştirerek, bu tür tek taraflı adımların küresel ticaret sistemine zarar verdiğini vurguladı. AB, kendi çıkarlarını korumak için gerekli tüm önlemleri alacağını belirtti. Diğer ticaret ortakları da benzer şekilde tepki göstererek, bu gümrük vergilerinin küresel ticaret savaşlarını tetikleyebileceği endişesini dile getirdi.

Piyasalardaki Tepkiler

Trump’ın duyurusunun ardından, otomobil üreticilerinin hisselerinde düşüşler yaşandı. Bu durum, piyasanın bu politika değişikliğine yönelik endişelerini yansıtıyor. Yatırımcılar, artan gümrük vergilerinin şirketlerin kârlılığı üzerindeki olası olumsuz etkilerini değerlendiriyor.

Gümrük Vergilerinin Geçmişi ve Geleceği

Trump yönetimi, daha önce de çelik ve alüminyum ürünlerine %25 oranında gümrük vergisi uygulamıştı. Ayrıca, Kanada ve Meksika’dan ithal edilen ürünlere yönelik %25’lik gümrük vergileri de gündeme gelmişti. Bu son adımla birlikte, Trump yönetimi, ticaret ortaklarına karşı daha geniş kapsamlı bir gümrük vergisi stratejisi izliyor.

Başkan Trump’ın ithal otomobillere yönelik %25’lik gümrük vergisi kararı, hem ABD içinde hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı. Ekonomistler, bu tür politikaların uzun vadeli ekonomik etkileri konusunda uyarılarda bulunurken, ticaret ortakları da misilleme önlemleri alabileceklerini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde, bu gümrük vergilerinin küresel ticaret dinamikleri üzerindeki etkileri yakından izlenecek.

The post Amerika’da Bir Şok Daha: Trump’tan İthal Araçlara Yüzde’25 Gümrük Vergisi first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/amerikada-bir-sok-daha-trumptan-ithal-araclara-gumruk-vergisi/feed/ 0
Trump’ın Göçmen Planına Yargı Engeli: Yabancı Düşmanlar Yasası Durduruldu! https://www.tnthaber.net/ekonomi/trumpin-gocmen-planina-yargi-engeli-yabanci-dusmanlar-yasasi-durduruldu/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=trumpin-gocmen-planina-yargi-engeli-yabanci-dusmanlar-yasasi-durduruldu https://www.tnthaber.net/ekonomi/trumpin-gocmen-planina-yargi-engeli-yabanci-dusmanlar-yasasi-durduruldu/#respond Tue, 18 Mar 2025 13:40:01 +0000 https://www.tnthaber.net/?p=7383 ABD’de göçmen politikaları ve başkanlık yetkileri konusundaki tartışmalar, son dönemde önemli bir yargı kararıyla yeniden alevlendi. Başkan Donald Trump’ın, Venezuela’dan gelen ve Tren de Aragua çetesiyle bağlantılı olduğu iddia edilen göçmenlerin hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesi için 1798 tarihli “Yabancı Düşmanlar Yasası”nı uygulamaya alma kararı, federal bir yargıç tarafından geçici olarak durduruldu. Yabancı Düşmanlar […]

The post Trump’ın Göçmen Planına Yargı Engeli: Yabancı Düşmanlar Yasası Durduruldu! first appeared on TNT Haber.

]]>
ABD’de göçmen politikaları ve başkanlık yetkileri konusundaki tartışmalar, son dönemde önemli bir yargı kararıyla yeniden alevlendi. Başkan Donald Trump’ın, Venezuela’dan gelen ve Tren de Aragua çetesiyle bağlantılı olduğu iddia edilen göçmenlerin hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesi için 1798 tarihli “Yabancı Düşmanlar Yasası”nı uygulamaya alma kararı, federal bir yargıç tarafından geçici olarak durduruldu.

Yabancı Düşmanlar Yasası Nedir?

1798 yılında kabul edilen “Yabancı Düşmanlar Yasası” (Alien Enemies Act), ABD başkanına, savaş dönemlerinde düşman ülkelerden gelen yabancıların sınır dışı edilmesi veya gözaltına alınması konusunda geniş yetkiler tanımaktadır. Bu yasa, 1812 Savaşı, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı gibi dönemlerde aktif olarak kullanılmıştır. Ancak barış zamanlarında nadiren başvurulan bu yasa, Trump yönetimi tarafından ilk kez savaş dışı bir dönemde uygulanmak istenmiştir.

Tren de Aragua ve Venezuela Göçmenleri

Tren de Aragua, Venezuela merkezli bir suç örgütü olup, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ve gasp gibi suçlarla anılmaktadır. Trump yönetimi, bu çeteyle bağlantılı olduğu iddia edilen Venezuela’dan gelen göçmenleri hedef alarak, “Yabancı Düşmanlar Yasası” kapsamında hızlı sınır dışı işlemleri planlamıştır. Bu adım, ABD’ye gelen Venezuela göçmenlerinin artışı ve güvenlik endişeleriyle gerekçelendirilmiştir.

Yargı Kararı ve Gerekçeleri

Washington DC Bölge Yargıcı James Boasberg, Trump’ın cumartesi sabahı imzaladığı başkanlık kararnamesini saatler içinde geçici olarak durdurdu. Boasberg, söz konusu göçmenlerin duruşma olmaksızın sınır dışı edilmesinin anayasal hakları ihlal edebileceğine dikkat çekerek, bu kişilerin adil yargılanma haklarının korunması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sınır dışı edilen kişilerin uçakta olmaları halinde derhal ABD’ye geri dönmeleri talimatını verdi.

Trump Yönetiminin Tepkisi

Trump yönetimi, yargı kararına sert tepki göstererek, ülkenin güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı hızlı ve etkili önlemler alınmasının engellendiğini savundu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Başkan, Amerikan halkının güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, yönetim, yargı kararına itiraz ederek üst mahkemeye başvuracaklarını bildirdi.

Yargı ve Yürütme Arasındaki Gerilim

Bu son olay, Trump yönetimi ile yargı organları arasındaki gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi. Daha önce de Trump’ın göçmen politikaları, yargı tarafından engellenmiş veya kısıtlanmıştı. Özellikle, Müslüman çoğunluklu bazı ülkelerden gelen kişilere yönelik seyahat yasakları ve Meksika sınırına duvar örülmesi gibi politikalar, yargı denetimine takılmıştı. Bu durum, ABD’de kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve yargı bağımsızlığının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Siyasi Tepkiler ve Kamuoyu

Yargı kararına yönelik siyasi tepkiler de gecikmedi. Demokrat Parti temsilcileri, yargının bağımsızlığını ve anayasal hakların korunmasını vurgulayarak, kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirttiler. Cumhuriyetçi Parti ise, yargının yürütme organının yetkilerini kısıtlamasının ulusal güvenliği zafiyete uğratabileceğini savundu. Kamuoyu ise ikiye bölünmüş durumda; bir kesim yargı kararını desteklerken, diğer bir kesim ise Trump’ın sert göçmen politikalarını onaylamaktadır.

Gelecekteki Olası Senaryolar

Yargı kararının ardından, Trump yönetiminin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Üst mahkemeye yapılacak itirazın sonucuna göre, “Yabancı Düşmanlar Yasası”nın barış zamanlarında uygulanabilirliği konusunda önemli bir emsal karar çıkabilir. Ayrıca, bu durum, gelecekteki başkanların benzer yetkileri kullanma girişimlerine de ışık tutacaktır.

ABD’de göçmen politikaları ve başkanlık yetkileri konusundaki tartışmalar, yargı kararlarıyla şekillenmeye devam ediyor. “Yabancı Düşmanlar Yasası”nın uygulanması girişimi ve buna karşı alınan yargı kararı, ülkenin hukuk sistemi, kuvvetler ayrılığı ve anayasal haklar konusundaki hassas dengesini bir kez daha göstermektedir. Önümüzdeki süreçte, bu dengenin nasıl evrileceği ve benzer durumların nasıl ele alınacağı, ABD’nin demokratik yapısı ve hukuk devleti ilkeleri açısından büyük önem taşımaktadır.

The post Trump’ın Göçmen Planına Yargı Engeli: Yabancı Düşmanlar Yasası Durduruldu! first appeared on TNT Haber.

]]>
https://www.tnthaber.net/ekonomi/trumpin-gocmen-planina-yargi-engeli-yabanci-dusmanlar-yasasi-durduruldu/feed/ 0